Nurullah Genç
Büyük aşkın büyük olur her şeyi
Güneş bir defa doğar; akşam nedir bilmeyiz
Biz yorgun nefeslerin adamları değiliz
Kaypak serüvenlerin, küçük efsanelerin
Her ırmağı en derin yerinden bir defa geçeriz
Dağ bu yüzden büyük, çöl büyük, vadi büyük
Ağrı büyük, hasret büyük, kahır ve isyan büyük
Büyük aşkın büyük olur her şeyi
Kum fırtınalarında boğulan kervanların
Aşk sızmıştır tozlu dudaklarından
Alevlerin burcundandır ahımız
Öyle her sevdalının gücü yetmez yanmaya
Her yüreğin harcı değildir bu yük
Selamlamalı bir şairi, büyük seviyorsa
Büyük yürüyorsa bir adam dağlara doğru
Selamlamalı ellerindeki menekşeleri
Büyük dalgalarla boğuşuyorsa bir kaptan
Selamlamalı onu da deniz fenerleriyle
Yanından geçerken hafif eğilmeli, gülümsemeli
Sonra selamlamalı gündüzlerle, gecelerle
Taşıdığı büyük acıyı damıtan
Toprağa bir servi fidanı gibi
Diken delikanlıyı
İncinmesin diye omuzlarında
Denize armağan götürdüğü
Sevdasını sızdıran testileri
Yıllar yılı döner diye yolunu beklediği
Sevgilisine adayan güzeli
Selamlamalı bulutlarıyla gökyüzünün
Ansızın sel gider bozkırından, sevmeyi bilmeyen
Yürümeyi bilmeyen adamların
Develer bilse de sevmeyi, çöller
Anlamaz ki, neyi, niçin sevdiğini
Küçük sever sevse de bezirganlar
Onlar hala öğrenemediler büyümeyi
··
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.