Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Bir gün bir kitap okudum, hayatım değişti.
iyi niyetlilerin romanı. acziyetin romanı. iyi niyetli acizlerin romanı. tutunamayanlar için kendini aydın zanneden tiplemeler kendilerinin eleştirildiğini, yahut salt "küçük burjuva" eleştirisi olduğunu söylerler. yanlış! tutunamayanlar, hayatın, insanın ve dünyanın tümden ve topyekün bir eleştirisi, alayıdır. tüm bunlara karşı hakikatli bir başkaldırı olmakla beraber, varoluş kaynağımız hayat, muhatap olduklarımız insan, varoluş mekanımız da dünya olduğundan, büyük bir çaresizliğin anlatısıdır. tüm kalıplar, tüm karakterler, insan prototipleri, şekiller, insan davranışları, standartlar, insan kimyası ve doğası, alışkanlıklar, mekanlar ve hatta eşya(!) dahi büyük bir kuşatma altına alınır eser boyu. mizahi kimlikte çatışma ruhu ve havası eser boyu hiç eksilmez. 724 sayfa..hayatın her dalına sarmaşık gibi yayılmış, farklı mekanlara olaylara derinlikle inmiş bir eser. ilk 100 sayfasında duraklamalar mümkün oluyor, ancak bir noktayı aşınca eser soluksuzca kendini okutuyor adeta. zatıma göre kerhane ve daire(kamu dairesi) bölümleri muazzamdır kitabın. bilhassa kerhane kısmında hedonist bir yaklaşımda, sanki dionysos ve satyrleri bir anda beliriverecekmiş gibi bir rapsodik coşkunlukla geçer. noktalama işaretleri olmaksızın geçen 100 küsür sayfa ise okuyucuya gerçekten yorucu bir macera yaşatacaktır. tutunamayanlar içinde muazzam ölçülerde, gerek içerik miktarı gerekse niteliği olarak, kara mizah barındırır. bir güldürüdür, ama kara bir güldürü, trajikomik bir güldürüdür. pek çok bölümde kitap kırar geçirir. kitabın mesajı ve hatta karakterleri evrensel, içeriği ise yereldir. bu yüzden işte çevirisi anlam ifade etmeyecektir. bilhassa cumhuriyet döneminin şehirli genç kuşaklarının dönemindeki(1940-1980 arası takriben) kültür, birikim ve yaşama ortamından bihaber olmayan kimseler ve kitaptaki yoğunluğun gerektirdiği bilgi birikimine sahip olanlar tutunamayanlar'ı daha çok tutacaklardır. şöyle diyeyim ki, orta asya türk tarihine ilişkin hususlara tamamen bihaber bir kimsenin düzgen silik günlüklerinden layıkıyla zevk alması beklenemez. veya fransızca kısımlardaki güldürü oranı bu dili bilmeden tahmin edilemez. selim ışık şarkılarındaki güldürü ve eleştirinin doruk noktaları, bir nebze edebiyat bilgisiyle daha yoğun hissedilebilir. en kötü ihtimalle, "when i was a little child" ile başlayan kıtanın hangi şarkıdan devşirme olduğunu bilmek bile kitabın zevkini katlar. okudular, okudular, dinlediler, duydular...ama yaşamadılar. esas olanın yaşamak olduğu, geri kalanın fasa fiso olduğunu bilemediler. yapmadılar, yapamadılar. yaşayamadılar;tembellik(daha ziyade oblomovluk) virüsünden, mülkiyet evhamından, dünyevi hırs yoksunluğundan, sonsuzluk mefhumundan ve kendi iradeleri olmaksızın içine düştükleri kısır döngülerden kurtulamadılar..tutunamayanlar
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.