Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

106 syf.
·
Puan vermedi
Sevgi Soysal, Leyla Erbil ile birlikte Çağdaş Türk romanında dil kullanımı açısından dilin içerisinde yer alan tahakküm mekanizmalarına karşı çıkan bir yazardır. Dildeki ve kurgudaki alışılmış anlatı biçiminin dışına çıkmak, Sevgi Soysal'ın yazma biçiminin en tipik özelliğidir. Sevgi Soysal'ın amacı dil ile birlikte insana bütün dayatılanları, dil ile insanı insan kılana kadar dışlamaktır. Tante Rosa, bu açıdan yazarın, hem dilin hem de toplumsalın baskılarına karşı çıkması dolayısıyla Sevgi Soysal'ın külliyatında özel bir yere sahiptir. Tante Rosa, yerel olmadığı gerekçesiyle birçok eleştiriye maruz kalan bir metindir. Gerek metne verilen isim gerekse metne seçilen mekan söz konusu bu eleştiri bağlamında yerel değildir. Fakat metin, Sevgi Soysal'ın yaşam öyküsüyle birlikte düşünüldüğünde yazarın kişisel yerelliğinin bir ürünüdür. Sevgi Soysal'ın annesi bir Alman'dır ve yazarın çocukluk ve gençlik yılları hemen hemen Almanya'da geçer. Tante Rosa, yazarın hayatındaki üç kadının birleşiminden oluşur. Yazar, büyükannesi, teyzesi ve kendisinin bir yapbozunu metnin baş karakteri olarak kurgular. Yazarın metinde seçtiği başat unsur, toplumsal cinsiyet bağlamında bir kadının topluma yabancılaştırılmasıdır. Tante Rosa, "Sizlerle Başbaşa" isimli haftalık aile ya da kadın dergisinde gördüğü hayatı ve kişilikleri kendi hayatında kopyalamak ister. Burada açıktır ki kadınlığın eril tahakkümün perspektifi dolayısıyla üretilebilecek ve biçimlendirilebilecek bir meta oluşuna ve reklam kültürüne yazar tarafından yapılan bir eleştiri söz konusudur. Hatta Sevgi Soysal, bu perspektifi tersine çevirmek, kadınlara yararlı olmak isteyen "Venüslü Kadınlar" isimli bir radyo dizisi de hazırlar. Tante Rosa, en başta bir at cambazı, daha sonra bir rahibe olmak isteyen bir çocuğun istek anatomisinin anlatımıyla başlar. Daha sonra genç kızlık ve kadınlık dönemi gelir. Kadınlık döneminde kocasının baskıları dolayısıyla ev hayatından uzaklaşan bir kadının portresi çizilir. Bu kadın aynı zamanda Katolik Kilisesi'nden aforoz da edilir. Evini terk eden Tante Rosa, çeşitli işlere girerek hayata tutunmaya çalışır ama girdiği her işte başarısız ve kurduğu her ilişki de hayal kırıklığı yaşar. Çünkü çocukluk döneminden bir kişilik edininceye kadar süregiden olma arzusunu sönümlemek isteyen bu özne toplum, devlet ve din kurumları tarafından sırasıyla dışlanmıştır. Bu açıdan Tante Rosa, aynı zamanda bir anti-bildungsromandır. Tante Rosa'da sosyolojik unsurlar psikolojik unsurlarla desteklenir. Metnin başında yer alan sirk çadırında bir yırtıktan at cambazının seyrediliş libidinal olanın metinde ilk bahs ediliş anıdır. Kiliseden afaroz edilişi öncelikle pazar ayini dönüşü sol memesine atılan bir kar topu ile temsil edilir. Çünkü toplum nazarında bir kadın, sol yanında bir kalpten önce memesinin bir tekini taşır; erkek memesini kadın memesinden ayıran kadın memesinin en önemli özelliği çocuk emzirmektir ki bu işlevsellik taşıdığı anlamına gelir. Bu açıdan Tante Rosa'nın sol memesine yapılan saldırı onu, ona toplumun biçtiği işlevden uzaklaştırmaktır. Kadınlık dönemleri ise çeşitli hayvan figürleri ile anlatılır. Tante Rosa, eve bağlanma güdüsüyle kendine bir köpek, evden uzaklaşmak güdüsüyle bir kedi, yaşlılık döneminde dikkat çekmek ve unutulmamak güdüsüyle bir papağan sahiplenir. Tante Rosa, parçalı yapıya sahip bir metindir. Ve tıpkı metnin yapısı gibi Tante Rosa da metnin içinde giderek hem ruhi hem de fiziki olarak parçalanır. En sonunda ölüsünün yakılmasıyla fiziki hali zerrecik düzeyine indirgenir ve böylece atomik bir parçalanma yaşanır. (Çürümesine dahi izin verilmez.) Ve metin son bulur.
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,957 okunma
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.