Gönderi

Alina ne kıpırdanabiliyor ne de başını çevirebiliyordu ama ameliyathanedeki neredeyse herkesin bebeğinin peşinden çıkıp gittiğini fark etti. Aurelio da onlarla gitmişti. Kendisi de onları izlemek isterdi ama o an sanki bedeni kendisine ait değil gibiydi. Bedeni birilerinin istedikleri gibi yoğurdukları ve dikiş attıkları, neredeyse hiç duyumsamadığı ve içinden değerli bir şeyi çekip aldıkları bir kütle, bir hamurdu. Şimdi artık içi boşaltıldığına göre onlar için hiçbir önemi kalmamıştı, tıpkı kullanılmış, kirlenmiş gereçler ve pansuman tepsisine bırakılmış kanlı bezler gibi, bakım gerektiren, yıkanması, düzeltilmesi gereken ama önceliği olmayan şeyler gibiydi.
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.