Kitap Furkan ve Zeynep'in aşkını anlatır.Birbirlerini severken sırf bir yanlış anlama yüzünden her şeyi bırakıp gider Zeynep. Aslında kendi hayatlarımızda da bunu yapıyoruz bazen.Duyduğumuz yada gördüğümüz bazı şeylerin gerçek sebebini araştırmadan peşin hüküm verip kendi kendimize kafamızda kurarız ve acı çekeriz.Ne duyarsak duyalım kendi kafamızda kurmadan önce gerçek öğrenmeye çalışsak belki de çoğu yaşadığımız acıyı boşa yaşadığımızı görücez.Kitapta da tam olarak bu anlatılıyor aslında.Gördüğü ve yanlış anladığı bir yazıdan dolayı yıllarca sevdiği adamdan uzak kaldı.Hem kendisini hem onu büyük bir acıyla baş başa bıraktı.Gerçekten bu kadar acı çekmeye değer mi? Gidip sorsaydı sevdiği insandan yıllarca ayrı kalmaz ve başkasıyla evlenmek zorunda kalmazdı.Sonu mutlu bitti en azından kitabın sonunda gerçeği öğrendiler ve kavuştular.
Bu kitaptan öğrendiğim en büyük ders bu oldu sanırım.Asla gerçeği öğrenmeden duydukların yüzünden peşin hüküm verme.
Gerçekten çok güzeldi hikaye ve içerisindeki bazı yazılar o kadar güzeldi ki.Aşkı çok güzel tarif etmiş.Kitapta en sevdiğim yazı buydu:
"Birine sahip olmak istiyorsan ona kelepçe değil kanat takacaksın. Uçabildiği halde hâlâ yanındaysa senindir. Ve insan insana sevildiği için değil sevdiği için sadık kalmalı. Sadakat karakterin kalbidir. Kalbi atmayanın karakteri de gelişemez."
Okunması gerekengüzel bir kitap.Tavsiye ederim.