Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kenan Bıyıklı - Bozgun-
Kitap satılan her yerde... Bozgun Kenan Bıyıklı’nın (1969), “Saklı Şiirler” şiir kitabından sonra gelen ikimciyapıtı. Bu kitap şairin son dönemde yazmış olduğu şiirleri bir araya getiriyor. Aşk, keder, yalnızlık ve varoluş sancısını işliyor bu şiirler daha çok. Söz ekonomisinin egemen olduğu, görece küçük oylumlu bu şiirlerde Bıyıklı, Attilâ İlhan’ın severek kullandığı melodramatik bir atmosferi benimsiyor. Aynı ortamda çoğun ikinci kişiyle bir şekilde iletişim kuruyor özne. Kendini ötekine açmakla birlikte her zaman anlaşıldığına inanmıyor. Varoluş problemine, yaşam savaşımı içindeki yenilgilerine karşın özmenin umuttan vazgeçmediğini de görüyoruz. Tüm bu saydığımız içerik özgün imgelerle sunuluyor. Bu imgelerin kimisinde bir fantezi tadı var, kimileyin de bir espri ile okur karşısına dikiliyorlar. Aynı zamanda bu şiirlerde söyleyiş de içerik kadar önemli. Kenan Bıyıklı, bunu kısa ve akışkan dizelerle, yeni biçim önerileriyle ve çeşitli ses örüntüleriyle sağlıyor.” Dr. Oktay Yivli ...... Okurun hislerini bozguna uğratan etkileyici mısralar… Şairin odağında, kimi zaman bozkırda uğuldayan kimi zaman uçurtmaları göğe taşıyan, bazen lodos olup esen bazen ayaza kesen, sevgilinin soluğundan yapılmış rüzgar… Çocukluğunun kimi zaman tatlı kimi zaman buruk an(ı)larına taşıyan ömrünce sakladığı rüzgarın sesi olur şairin sesi…” Nagehan Uçan Eke ....... Kenan Bıyıklı’nın şiirlerini ilk okuduğumda da aynı hazzı almıştım. İçten söyleyişi ile gözlerinizde bir kav bırakıyor. Onun şiirlerini okurken, sahi böyle güzel adamlar kaldı mı, sorusunu sormadan edemiyorsunuz… Kişisel hayatımızın ‘bozgun’a uğramış yanını iyi bir şairin, Akdeniz rüzgârıyla üflenmiş nefesiyle okuyalım. Zaten, ‘ellerim dolu geldim bu akşam /kocaman / bembeyaz / bir bulut getirdim’ diyen şairi dinlemeyeceğiz de ne yapacağız… Teşekkürler Kenan Bıyıklı, bu güzel şiirler için… Mustafa Fırat ........ Kenan Bıyıklı, Bozgun’la şiirinin ikamet ve istikamet çizgisini bir defa daha tartışmaya açıyor. Hayatın yakası açılmadık yanlarıyla okuru selamlayan bir fısıltı ve terennüm hali, bizi kendini onarmanın şiiriyle tanıştırmış oldu. Kenan Bıyıklı şiirlerinde bir hasar raporunu andıran dizeler, şiirsel ezginin yardımıyla bir yarayla yer değiştirmeyi ve kendine o yaranın gözünden bakmayı bir önerme olarak karşımıza çıkarıyor. Hiç kuşku yok ki bunun bir gereklilik olarak kendini göstermesi okurun gülümseyişine bir avuç hüzün asarken şairi çocukluğuyla Cemal Süreya arasında bir yerde aramamız gerektiğini anlattı bizlere. Çünkü şiirinde kirlenmiş yüzeye yeni bir örtü sermenin gereksinimiyle yanağını okurun soluğuna yaslayan şair, her defasında okurun huzuruna elleri dolu çıkıyor. Sesini saklamanın telaşına düşmeksizin yine kendine dönerken, şiiriyle hayatın hileli zarlarına ve bu yolla inşa edilmiş yenilgiye ise sırtını dönüyor. Kenan Bıyıklı Bozgun’la başkalarının hüznünden geçerek kışa hazırlanmanın şiirini bir ezgiye dönüştürmüş. Ellerini bir şiir sağanağına bıraktığından onun şiirini okuyunca gökyüzüne kuşlara yağmura ve rüzgâra inanmaya başlayabilirsiniz. Çünkü şair, okura her şeye rağmen Eylül’ü unutmayı bir çeşit hezimet olarak sunduğundan her şey bir dizeyle yeniden başlayabilir. İsmail Cem Doğru
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.