Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

315 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Duygusallıktan uzak kalmaya çalışarak yazmam gerektiğini en çok düşündüğüm bir inceleme olacak bu inceleme. Konu aşırı hassas ve Yahudi düşmanlığı (antisemitizm, sevmediğim ve yanlış kullanıldığını düşündüğüm bir kelime) ve komplo teorisi ile duygu sömürüsü gibi uç noktalara savrulmak çok kolay olan bir mevzu. Frank ailesi anne ve baba tarafından zengin olup, Hitler rejiminden uzaklaşmak için Frankfurt'tan Amsterdam'a göç eder 1933'de. 1940'da Naziler Hollandayı istila edene kadar ailenin babası Otto Frank bir fabrika işleterek yeni bir hayat kurmakla kalmamış, her ihtimale karşı fabrikadan gizli bir geçiş olan arka binada saklanacak bir meskeni dayayıp döşemiştir bir işçisi ile. Otto Frank bunu ailelerden habersiz iş dünyasından eski bir arkadaşı olan Hermann van Pels ile yapar. Hermann van Pels'de sonradan Amsterdam'a göçmüş bir Yahudidir ve Otto Frank'ın fabrikasında çalışmaktadır. Her ihtimale karşı el altında bulunan ve hazır olan bu gizli sığınağa Otto Frank'ın 16 yaşındaki büyük kızı ve o esnada 13 yaşında olan Anne Frank'ın ablası Margot'un mektup yoluyla bir iş kampına çagrılmasıyla geçilir. Baba, anne, Margot ve Anne'den oluşan Frank ailesinin yanında, bir de anne, baba ve 16-17 yaşında oğulları Peter'den oluşan van Pels ailesi taşınır binaya. Daha sonra bekar bir Yahudi doktoru da alırlar aralarına. Onları dışarıdan gıda ve gerekli olan malzeme ve bilgi ile fabrikada çalışan, güvenilir dört işçi besler. Fabrikadaki diğer işçilerin hiçbir şeyden haberi yoktur. 13. yaş gününde hediye olara bir günlük alan Anne, günlüğüne yazmaya bu sığınakta daha çok odaklanır. Orada yaşanan iki senelik sürece az çok tanıklık eden günlükten oluşmaktadır bu kitap. Ama işte sorun da tam olarak burada. Benden başka kimse okumayacak diye kafasına göre yazılan günlük, Hollanda hükumetinin savaş sonrasında savaşa dair günlük gibi belgelerin basılacağı duyurulunca, Anne günlüğünde yazdıklarını değiştirmeye başlar. Günlük üzerinde yapılan ilk oynama ve sansür budur. Savaştan ve deportasyondan sağ çıkabilen kahramanlarmızdan tek kişi olan Anne'nin babası Otto Hahn, Nazilerin eline geçmeyen ve kendisine bir işçi tarafından ulaştırılan bu günlüğü bastırma kararı alır, ama tabi daha önceden elden geçirip sansürleyerek. Çünkü günlük ergen kızına aittir ve zor geçen ergenlik döneminde bulunan Anne, hem cinselliğini keşfetmesiyle alaklı düşünceler, hem de annesiyle alakalı epey olumsuz düşünce kaleme almıştır. Bir süre arkadaşlık yaptığı ve samimileştiği 17 yaşındaki Peter van Pels ile arasında geçenlerin not edilmiş ve daha sonra sansüre kurban gitmiş olması da mümkündür. Hasılı kelam, edebi değeri pek fazla yüksek olmayan, ama bahsettiği olay itibarı ile çok çarpıcı ve sarsıcı günlüğün otantikliği bol bol tartışılmıştır. Ama iki aile ve bir doktorun içinde bulunduğu iki seneden fazla süren zor durum, filmde daha çok gözler önüne serilebilmiş diye düşünüyorum. Buna rağmen tanınması, okunması gereken bir literatür, her ne kadar edebi olmasa da. Kitapla kalın...
Anne Frank Tagebuch
Anne Frank TagebuchAnne Frank · Fischer Taschenbuch Verlag · 20057,6bin okunma
·
714 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.