Gönderi

Okumak
Türkçe okumak eylemi esasen “çağırmak, yüksek sesle seslenmek” demek. Meydan okumak, şiir okumak, lanet okumak, künyesini okumak deyimlerinde bu özgün anlam korunmuş. Şiir okuyor derken kitaptan yahut prompter’den baktığını kastetmiyoruz. Meydan okumak deyimi de 17. yüzyıl sözlüklerinde meydane okımak diye geçiyor. Yani meydana çağırmak. Düşünürseniz yazı yazmak ve yazı okumak işlemleri dilin evriminde çooook geç bir dönemde ortaya çıkmış. Dolayısıyla bunları ifade eden sözcüklerin derivatif, muhtemelen mecazi anlam taşıması kaçınılmaz bir şey. Daha önce başka bir anlamı olan fiil, yeni işleme uydurulmuş. İngilizce read’in esas anlamı “tahmin etmek, çözmek”; Almancada halen aynı anlamda kullanılan raten ile aynı sözcük. Arapça kara’a okumak. Kıra’at ve Kur’an oradan geliyor. Arap dilinde bu fiilin başka bir anlam veya nüansına rastlanmıyor. Ama Arapça ile yakın akraba bir dil olan Aramice’ye bakınca kara’a: 1) çağırmak, seslenmek, 2) okumak, anlamlarını buluyoruz. Bu da normal çünkü Aramice Arapçadan yaklaşık binaltıyüz yıl önce yazıya geçmiş, Araplar yazıp okuma işlerini Arami kuzenlerinden öğrenmişler. Kelimeyi de muhtemelen onlardan almışlar.
·
110 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.