Gönderi

204 syf.
9/10 puan verdi
Çok sevdiğim Joseph Conrad’ın ilk romanı Almayer’in Sırça Köşkü, ömrü boyunca zengin olma ve kendini hiçbir zaman ait hissetmediği yaban topraklardan kurtulma hayalleri kuran Almayer’in ibretlik öyküsünü anlatıyor. Bir zamanlar yanında çalıştığı adamın kendisine servetini vadetmesi üzerine onun evlatlık edindiği yerli kızıyla mecburen evlenmek zorunda kalan Almayer, bu servete kavuşamayınca, hayat onun için giderek işkenceye dönüşüyor. İşleri giderek daha kötüye giden ve elindekilerin neredeyse tamamını da kaybetmek üzere olan adam, kendisine yapılan bir iş birliği teklifi ile yeniden hayallerine kavuşabileceğine, kızı Nina’yı da alıp Avrupa’da rahat bir yaşam süreceğine inanıyor ama işler umduğu gibi gitmiyor. Irksal çatışmalar, sömürgecilik, açgözlülük, hırs, aidiyet, benmerkezcilik, sınıf ayrımı gibi birçok temanın yer aldığı romanda Joseph Conrad tertemiz, akıcı ve duru diliyle insanı gerçekten uzak diyarlara götürüyor. O egzotik atmosferi, her biri çok sahici hissettiren karakterleri ve adeta bir insanlık dersi niteliğindeki yaşananları gözünüzde rahatlıkla canlandırabiliyorsunuz. Temposu hiç düşmeyen sağlam bir olay örgüsüyle kurulu romanda Dain ve Nina’nın aşkı ve birbirleri için göze aldıkları tehlikeler, hayatta gerçekte neyin önemli olduğunu sorgulamamızı sağlıyor. Çok, çok güzeldi.
Almayer'in Sırça Köşkü
Almayer'in Sırça KöşküJoseph Conrad · Sel Yayıncılık · 201717 okunma
·
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.