Nasıl da tükenmişiz biz yolcular
Mağrur perçemlerimizden tutulmuş
Göğüslerimiz kurumuş
Erimiş hançeremiz
Göz oyuklarımıza
Batan şehirlerin kumu dolmuş
Asık suratlarla geçiyoruz koridorları
Yorgun inançsız
Günbatımının tabanıyla ezilmiş
Ve eriyip akıyoruz surlardan dışarı
....
Mağlup omuzlarımıza sitemle
Göğün ağırlığını indiren
Gözdağı veren
Meş'um çığlıkları içinde sahra kuşlarının