gelecek istasyon:yeraltı
Uzun zamandır üzerinde konuşmak istediğim bir kitap kendisi nedendir derseniz kitabı her sayfasında kendimi bulduğum ve benzer yeraltı dünyasına sahip olduğum içindir belki de.
Yeraltı neresi mi peki; pamuk gibi yaşadığımızı sandığımız dikenli bir sığınak. Her ne kadar bize verdiği buhranların farkında olsak da inatla koştuğumuz içerisinde yalancı bir huzurla sarıp sarmalandığımız mekandır kendisi. Kimi günlerde öyle tatlı görünür ki yeraltı yeraltılıktan çıkmış saraya dönüşmüştür adeta. Aslında adımız gibi biliyoruzdur orada bizi çevreleyen çamurlu düşüncelerden başka bir şey yoktur. Bu düşüncelerle o kadar çok haşır neşir olursunuz ki bir bakmışsınız farkındalık denen illetin eline düşmüşsünüz. Kimi zaman sevinirsiniz ot gibi yaşayan insanlara nazaran benim bir aklım var etrafımı onlardan daha iyi yorumluyorum ben bu beynin suyunu sıkıyorum hahahhaha. Ama tuhaftır ki bu sevinme geçicidir ben diğerlerinden daha akıllıyım fikri yerine ben neden boyleyim'e bırakır. Aslında farkındalığımız arttıkça bir nevi özsaygımızı yitiririz. Sorgularız, alternatifler düşünürüz, kendimizi aşağılarız, hayaller kurarız biraz daha kurarız velhasıl kelam kendi içimizi yer yer dururuz. Bunun bir sonu var mıdır farkındalık nereye kadar böyle derseniz var olduğumuz sürece insan kendisini huzursuz etmeyi bırakmayacaktır. O farkındalık batağına bir kere battın mı geçmiş olsun bilinçli mahluk. Belki gözlerini kaçıracak oradan yeraltına ait olduğunu inkar edecek hayata şevkle bakacaktır ama günün sonunda kuyruğu kısıldığında acı acı inleyebileceği tek yer vardır. Dışarısı onu umursamayacak ki kim düşünecekti onu otlar mı otumsular mı? Düşlediği hayatı elde edememenin sonucunda (ki elde edebilse ile yine bir huzursuzluk bulup kendini buraya atacaktır) uzun uzun inlemeler ve yeraltının karanlığı eşliğinde bilincin acımasızlığıyla dans ederiz. O ot dediğimiz insanlar ne kadar da keyiflidir oysa. Keramet otlarda mı acaba diye bir iç geçiririz. Otlardaysa bile bizi ilgilendirir mi ki artık. Tek dostumuz doyasıya hazzını tattığımız umutsuzluktur artık. Yeraltında doğup yeraltına gömülmüşüzdür.
Yeraltından Notlar
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.