Gönderi

Nedir bu “transgenderizm”? Bir birey kendi biyolojik cinsiyeti (ve buna tekabül eden, toplum ta­rafından doğum anında ona tahsis edilen toplumsal cinsiyetiyle -yani, kadın ya da erkek-) ve öznel kimli­ği arasında bir uyumsuzluk yaşadığında ortaya çıkıyor transgenderizm. Bu doğası gereği transgendirizm “ka­dın gibi hisseden, yaşayan erkekler” veya bunun ter­siyle ilgili değildir sadece, erkeksi ve kadınsılıktan olu­şan ikili karşıtlığın dışında yer alan ilave “gender-kuir” konumları içeren karmaşık bir yapıyla alakalıdır; çift cinsiyetlilik, üç cinsiyetlilik, tüm-cinsiyetlilik, akışkan cinsiyetlilikten tutun da cinsiyetsizliğe kadar gider bu. Transgenderizmi destekleyen toplumsal ilişkilere dair nihai tahayyül ise postgenderizmdir: toplumsal cinsi­yetin biyoteknoloji ve üreme teknolojilerinde kayde­dilen son gelişmeler sayesinde gönüllü olarak ortadan kaldırılmasını savunan toplumsal, siyasi ve kültürel bir harekettir bu. Bu hareketin savunucularının öne­risi sadece bilimsel olanaklılıkla ilgili değildir, etik olarak da temellendirilmiştir: Postgenderizmin temel önermesi, toplumsal cinsiyet rollerinin toplumsal, duygusal ve bilişsel sonuçlarının eksiksiz bir özgürleş­meye engel olduğu yönündedir. Seks yoluyla üreme­nin ortadan kaldırıldığı (ya da mesela kadının çocu­ğuna “babalık da yapabildiği” başka versiyonların da mümkün olacağı) bir toplum, daha önce görülmemiş yeni özgürlük olanaklarının, yeni toplumsal ve duy­gusal deneyim ihtimallerinin kapısını aralayacaktır. Böylece bütün müteakip toplumsal hiyerarşi ve sömü­rüleri destekleyen temel ayrım ortadan kalkacaktır.
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.