Gönderi

Berjerin kulaklarından birine yaslamış başını, bacaklarını toplayıp yan durmuş biraz, koyu mavi bir akşam çukuru dolduruyor dalgın bakışından ardakalan yüzünü. Sakallı mu, belli değil bu resimde, ne zaman kaç yaşında, tamı tamına o da. Bir tek açılmış alnını kateden belirsiz bir beyaz ışık: Ya kayboluyor, kâh orada. Karşı kıyıyı görüyor olmalı oturduğu yerden; sanki elektrik kesilmiş şehrin bu yakasında, içindeki karartmayı çoktan kabul etmiş bezgin bir insanı çağırmış yekpâre kırık Zaman, sanki hiç gelmeyeceğini bildiği bir trenin bekleyişi içinde uzun peron boyunca yürümüş geceden sabaha doğru, sanki: Bir sabahsa, mutlak, aradığı: Bulamamış.
Sayfa 258Kitabı okudu
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.