Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
Daha önce Kürk Mantolu Madonna ve Kuyucaklı Yusuf eserlerini okuduğum Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan eseri beni o kadar da etkilemedi. Hatta nedense kitabı okurken çok sıkıldım, kitap elimde süründü diyebilirim. Okuduğum kitabı yarım bırakma huyum olmadığı için de güç bela kitabı bitirdim. Neyse konusuna gelecek olursam, bir tane Ömer'imiz var ve bu Ömer kendini kötülük yapmaktan ne kadar alıkoymaya çalışsa da bir anda kötülüklerin merkezinde buluveriyor kendisini. Yaptığı kötülüklerin sorumluluğunu da içindeki şeytana yüklüyor. Oysa en sonunda kendisi de fark ediyor içimizde bir şeytan olmadığını, aslında içimizdeki şeytan diye bahsettiği şeyin insanın kendisinden başka bir şey olmadığını da görüyor. Bunun için de şöyle bir şey diyor: "İçimizdeki Şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak ihtiyadı var... " Kitabı pek sevmesem de değindiği konuyu sevdim. Biz psikolojide buna dışsal atıf diyoruz. Davranışlarımızın sorumluluğu almamak için davranışlarımızı bazen dışsal sebeplere bağlıyoruz. Böylece hatalarımızın kendi irademizden kaynaklı olmadığını düşünüp içimizi rahatlatıyoruz. Neyse yılın ilk kitabını bitirdim. Herkese iyi geceler
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,7bin okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.