Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

443 syf.
5/10 puan verdi
Siyasal islamdan kaçan beyaz yakanın "Ruhani" kitabı
Yıllarca bu kitap, kapağı ve arkasındaki yazı ile dikkatimi çekmişti. Uzun süren bilim kurgu ve fantastik kitap okumalarımdan sonra, iyi bir ara olur diye okumaya başladım. İyi de oldu. Çünkü hayatımda bu kadar manipülatif bir kitap daha okumadım. Ve bunu o kadar kaba şekilde, defalarca yapıyor ki sinirlenmiyor gülüyorsunuz. Baştan söyleyeyim, eğer kitabı fantastik bir kurgu olarak değerlendireceksek fena değil. Fakat insanların bu kitaba bakışından gördüğüm kadarıyla genel yaklaşım bu şekilde değil. Kitaba başlamadan önce, Manly P. Hall'ın Tüm Çağların Gizli Öğretileri gibi bir kitap olacağını düşünmüştüm. Fakat özünde, stoacı antik yunan filozofların ahlaki söylemlerinin ve doğu mistisizmi ile bezeli ezetorik felsefedeki kavramların günümüz uyarlamasından oluşan kişisel gelişim kitabı. Diğer kişisel gelişim kitaplarından farkı ve beni bu kitabı sonuna kadar okumamı sağlayan en önemli şey ise, hayatı mistik bir şey olarak anlamlandıran okuyucunun tuşlarına çok iyi basması. Bu bilinçli dokunuşlarla toplumların, her dinden tarikatlar ve cemaatlerin etkisinde neden kaldıklarını çok güzel gösteriyor. O yüzden bu kitabı okurken Osho ve takipçileri ile ilgili Wild Wild Country isimli belgeseli izler gibi heyecanlıydım. Birinci bakış açısı ile aktarılan ana karakter, basma kalıp bir beyaz yaka. İş, güç, evlilik, çocuk gibi şeyleri yapmasına rağmen mutsuz olan ve varoluşsal sıkıntılar yaşayan bir tip. Peki bu karakterin kitapta bulunma amacı nedir? Büyük bir hoca olan Dreamer'ın sözlerini yumuşatmak, sert ve uç fikirlere karşı çıkıyormuş gibi yapmak ve en önemlisi ise bu hocaya layık nasıl bir "çırak" olunur onu göstermek. İddiaya girerim ki kitabı okuyan ve hayatı zihinlerinde oturtma çabası içerisinde olanlar, aynı bu çırak gibi eline defter kalem alıp, Dreamer'ın söylediklerini yazıyordur. Hatta neleri büyük harflerle yazmaları gerektiğini, nelerin altının çizilip yanına yıldız koyulması gerektiği bile çaktırmadan söyleniyor. Hedef bariz: Çırağın, karizmatik hocasının güçlü sesiyle aktarılan öğretiyi kabul etmesiyle, okuyucuya da onunla birlikte boyun eğdirmek. İnsanın güçlü olma arzusunu da çok iyi kaşıyan bir kitap. Özellikle şu anki ritminizle, hayatınızın potansiyel sonucunu görebiliyor ve daha fazlasını istiyorsanız, ruhani savaşçı-kral/kraliçe/birey olabilme hikayesini çok iyi anlatıyor. Tabii ki bunun için tek yol olarak (yine) nefis ile mücadele gösteriliyor. Nasıl ideolojiler ve dinler kendilerini haklı çıkarmak için tarihi bilgileri cımbızla seçip ipe diziyorsa, bu kitap da kendi mistik öğretisinin “hakikatle olan derin bağını”, filozoflardan ve bazı ezoterik öğretilerden alıntılar yaparak kanıtlamaya çalışıyor. Bunun artistik adı "eklektik". Dinler ise üzeri tozlanmış, özü yok olmuş ve takipçileri tarafından dışrak hale gelmiş denilerek baştan önemsiz hale getiriliyor. Ayrıca her tarikat ve din adamının yaptığı gibi psikolojik, sosyolojik hatta politik çözümlemeleri çoğunlukla yerinde ve iyi bir kurgu ile sıkmadan anlatılmış. Tabii ki yine her tarikat ve din adamının yaptığı gibi bütün bunları kendi doktirini ile sosa bulayarak aktarıyor. Sağlık konusunda küstahça önerileri üfürükçü hocanın size söyleyecekleri türden. Umarım bunu okuyanlar tarafından ciddiye alınmazlar. Sadece bu bile bunu yazan bir kişinin nasıl bir narsist olduğunu ve bilimden ve bilimsel yöntemden ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Sürekli psikosomatik hastalıklardan, yani psişedeki sıkıntının nasıl somaya yansıdığından bahsediyor ve bunu yaparken tüm ezoterik öğretiler gibi bilimle maytap geçiyor. İçimden “bi bitmediniz…” derken kitabı okumamı sağlayan başka şey ise bu şizofrenik yüzsüzlük boyutunun daha ne kadar büyüyebileceği konusundaki merakımdı. Karmayı da es geçmiyor. Benim gösterdiğim hak yolunu seçmez isen hayat seni zwadharma yoluna sokacaktır diyor sürekli. (Bunları bu kelimeler ile dile getirmiyor olsa ve hatta laf arasında Karma’yı reddediyorum dese de, dedikleri özünde Karma) Bunun sonucunda da çırak, uç düşünceleri kabullenememesinin sebebi olarak kendi bilinç seviyesinin düşüklüğünü suçluyor. Bu sayede ne zaman “Bu ne saçma şey” deseniz acaba bende mi sorun var o yüzden mi anlamıyorum diye düşünmenizi istiyor. Aynı şey Going Clear: Scientology & the Prison of Belief (2015) belgeselinde de vardı. Oradaki bilim kurgu zırvalıkları da ancak belirli bir seviyede veriliyordu. Yani insanlar sorgulama yetilerini ve cesaretlerini yitirdiklerinde. Sonuç olarak eğer inançlı bir kişi iseniz fakat sorgularken dinler size yetmiyorsa bu kitap sizin için. Sizi yükseltecek ve dindarların içlerinde buldukları, hayatı anlamaktan doğan huzuru bulacaksınız. Bir de enerji, quantum, reenkarnasyon gibi şeylere açıksanız, bu kitap sizin kutsal kitabınız olmaya aday. Doğu mistisizmi ve Plotinus öğretisini alt metin olarak barındıran diyalogları ile zihinsel, duygusal ve ruhsal düzeyde BİR olduğunuzu anlayacak ve bunu başarmanız halinde içinizdeki Tanrı ile buluşacaksınız. Ve bu kavrayış ile YENİ İNSANIN öncüleri ve geleceğe yön veren Filozof-Ceo'ları olacaksınız. Daha ne olsun.
Tanrılar Okulu
Tanrılar OkuluStefano D'Anna · Sinedie Yayınları · 20114,220 okunma
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.