Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Paracelsus, Pico de la Mirandola, Fichino ve yoldaşları dö­ nüşümün majik felsefi Pansofik bileşimini başlatmış olabilirler­ di. Bununla birlikte, bu Pansofik ya da Teozofik sentez en büyük meyvesini, İngiliz Rönesansı okültistleri John Dee, Thomas Va­ ughan ve Robert Fludd'un yazılan ve etkinliklerinin yanı sıra Fa­ ma Fraternitatis, Confessio Fraternitatis ve Chymical Wedding of Christian Rosenkreuz'un bilinmeyen yazarlarıyla on yedinci yüz­ yılda vermiştir. Daha önce sözü edilen tarihçi Frances Yates en ikna edici bilimsel çalışmalarında (Giordano Bruno and the Herme­ tic Tradition, The Art of Memory, The Theatre of the World ve The Ro­ sicrucian Enlightenment) Rönesansın sanat, bilim, literatür ve dra­ masının Pansofik bir çabayla organik bir bağa sahip olduğunu ve bir anlamda bu çabanın bir parçası olduğunu kanıtlamıştır. Galileo'dan Shakespeare'e Batı kültürünün en büyük aydınları­ nın esinlerini ve spiritüel devamlılıklarını aldıkları canlı bir su kaynağı görevi yapan şeyler Hermetik ve Gnostik maji, simya ve heterodoks mistisizmdir. On yedinci yüzyıl böylece Martincilik, Farmasonluk, İllu­ minati ve yeni Templaı'ların alternatif spiritüel geleneğin meşa­ lesini Akıl Çağı'na taşıdığı on sekizinci yüzyıla geldi. Fransa ve başka yerlerdeki Jacobin kulübüyle diğer antimonarşist ve antik­ lerik(*) kurumlar, heterodoks spiritüelliğin temsilcilerinin tahtın ve mihrabın güçlerince gördükleri eziyetlerle geçen yüzyılların öcünü alma eğilimindeki ezoterik grupların politikleşmiş yan dallarıydı. Kral XVI. Lui'nin darağacına gönderildiğinde, "Bu Jacques de Molay'ın intikamıdır" diye bağırdığı söylenir. Ama tahtlar çöküp mihrabın mumları da söndüğünde, ruhun yeni şa­ fağının savunucuları, bilgeliğin zaferinin hala çok uzak olduğu­ nu fark etmeye başlamışlardı. Eskinin krallarının ve mezhepsel dogmaların yerini alan yeni tiranlar, küstah ve kibirli genç bir bi­ limin ruhu öldüren materyalizmine yol vermişlerdir. Karanlık çağı başlamıştı. Can çekişen di.n bilimle savaşma­ ya devam ediyordu, diğer yandan Endüstri Devriminin kirli ba anticlerical:kilisenin yönetimdeki nilfuzıınu artırma eğliminin karşıtlan ç.n. caları köylüyü emekçiye indirmiş, tüccar ve tefeciyi ise kapitalis­ te çıkarmışh. Yalnızca sanatçılar ve şairler diğer bir spiritüel ge­ leneğin titreyen alevini körüklemeye devam etmişti. William Blake, Shelley, Goethe, Holderlin, daha sonraki W. B. Yeats ve Gustav Meyrink'in yanı sıra Pre-Raphaelit'ler ve diğer sanatka­ rane ezoterikçilerin adımlarını takip eden ressam Moreau ve Mucha bilinçli ve o sıralar umutsuzca, Pansofik geleneği savu­ nuyorlardı. Hatta, yaşamının sonlarına doğru Jung, Miguel Ser­ rano'ya ciddi bir şekilde "Beni kimse anlamaz, ancak bir şair an­ lamaya başlayabilir," demiş, bunu derken de on dokuzuncu ve yirminci yüzyıldaki kötü durumu içinde tüm bir ezoterik dönü­ şüm akımının lehinde konuşmuştu. Şafağın ışıkları daima gecenin en karanlık zamanını parça­ lar. On dokuzuncu yüzyıl kültürünün uyuşukluğundan yeni fi­ gürler çıkmış ve hpkı horozlar gibi büyülü bir şekilde güneşin bu yeni, ancak eski ışığını ortaya çıkarmışlardır. Wagner, Ni­ etzsche, Kierkegaard ve daha az öne çıkmış çok sayıda kişi, hep­ si kendi tarzıyla, Pansofik geleneğin unsurlarını göz önüne koy­ muşlardır. Tıpkı Engizisyonun odun yığınından yükselen bir Cathar ozanı gibi, Richard Wagner de mistik Kutsal Kase'nin görkemini anlatmış ve pagan geçmişin uyanmış tanrılarını se­ lamlamıştır. Nietzsche, o tutkulu yeni pagan, yabancılaşmış, bo­ zulmuş bir Hristiyanlık olarak gördüğü şeyin ödlek yapılarından hakiki bir Gnostik küçük görme duygusuyla söz ederken, Kier­ kegaard, kasvetli Danimarkalı da ilk Gnostiklerin o yürek iste­ yen başarısını tekrarlayarak varoluşçu acı ve yabancılaşmayı ak­ la getirmiştir. Bununla birlikte, tüm bu çabalar, çok uzun bir za­ man önce, bir inanca sıçrama ya da bir umutsuzluğa dalma değil de insan psişesinin eonik alanlarına bir giriş olan Valentinus, Ba­ silides, Marcion ve diğer Gnostiklerin athğı nihai adımı atama­ mışlardır. Burada, arşetipik tanrılar gizeme inisiye etmek için acemi egoyu beklerler. Derinlik psikolojisi böylece Pansofik gele­ neği Akdeniz'in güneşli kıyılarından Avrupa ve Amerika'ya ve Orta Çağla diğer yüzyıllarda klasik antikiteden yirminci yüzyılı oluşturan iki Dünya Savaşının, Nazizm, Faşizm ve Marksizm ile diğer garip öğelerin paradoksal zamanına getiren uzun süreli bir sürecin mantıksal sonucu olmuştur. Din, bilim, felsefe, sanat ve literatür sadece ruhun büyük gi­ zemine kısmi yaklaşımlar olmuştur; bunların her biri kendi yalı­ tımı içinde parça parça olan kesilmiş bir değerli taştaki bir yüzeyi gibiydi. On dokuzuncu ve yirminci yüzyılda, ruhun çok yüzeyli elmasının merkezindeki yangına hitap eden ve onun ışığının par­ laklığının dinamiklerini anlamak için kendi yolunda çabalayan yalnızca iki güç ortaya çıkmıştır. Bu iki güç, Madam Blavatsky'nin Teozofisi ile başlayan modern okültizm ile Freud tarafından baş­ latılıp Jung tarafından yeni yaratıcı boyutlara taşınan modern de­ rinlik psikolojisiydi. İlki özel, yarı dinsel bir yaklaşım sürdürerek alternatif spiritüel geleneğin yaşlı örüntüsünü izlemiştir. İkincisi ise kendini daha çok bir bilim benzeri, yarı bilim yarı sanat olarak açığa vurmaya başlamasına karşın bir bilim olmayı amaçlamıştır. Bu modern ruh bilim dalının kendi yüksek beklentilerini gerçek­ leştirip gerçekleştiremeyeceğini ve seçkin vaatlerini yerine getirip getiremeyeceğini sadece geçen zaman ortaya çıkaracaktır. C. G. Jung'un kişiliği ve çalışmalarında, modern derinlik psikolojisi o büyük sırrı açığa çıkarmaya -Gnostik-simyasal çalışmayı mükem­ melleştirmeye- çok yaklaşmıştır. Bildiğimiz gibi, dünyanın C. G. Jung adını verdiği zihnin eski büyücüsü, artık başladığı büyük deneyi devam ettirmek için dünyada değildir. Onun psikolojisi hala bizimledir, bu yüzden iki bin yılın Gnostik seçkinlerini içeren bir bilgeler kuşağından onun tarafından aktarılan genel Pansofik mirası da. Gece hala uzun, bekçilerin sayısı da çok az. Bu başya­ pıt kendini tamamlamaya doğru yeni bir evreye taşınacak mı? Geleceğin Gnostikleri, simyaalan kimler olacak?
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.