Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

204 syf.
7/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Yazarın bu kitabı da diğer kitapları gibi bilgi yüklüydü fakat bütün kitaplarını üst üste okuyunca mı oluyor bilmiyorum okudukça sıkıldım biraz. Çünkü mevzu aynı. Bilgiler hep aynı yere çıkıyor ve aynı şeylerin bahsi geçiyor bu da ister istemez sıkıyor insanı. Bu kitabında tekrarlar daha çoktu diyebilirim. Diğer kitaplarına nazaran bu kitabında farklı olarak Işık İnancının direği Ma ve Adra’dan, 12 İmamlardan, Hızırdan(Lupercus), Yunus Emre’den, güvercin temasından bahsediliyor ama bunların dışında kalan bilgileri diğer kitaplarında da bulabilirsiniz. Burda bahsedilen Ma ve Adra bilgisini çok benimseyemedim. Çünkü yazar kendi de dahil olmak üzere Ma’nın yaratan ve yaratılan yani her şey olduğundan bahsedilirken, burda Ma’nın kadın Adra’nın ise erkek yani eşi olduğu dile getiriliyor ki bu yanlış bir yöne evrilme oluyor çünkü Ma tektir kadın olarak tasvir edilmesi doğumdan dolayıdır ve erkek olması bunu farklı bir seviyeye indiriyor. Ma aslında herkestir, bilinçtir, ışıktır ama burda klasik tanrılaştırma varmış gibi anlatılmış. Aynı zamanda bu ikilinin Sümerlerde İnanna ile Temmuz olduğundan bahsetmiş ama yazarın burda Sümer medeniyetinde eksik olduğunu hisettim. Çünkü bu ikisi Anunnaki tanrılarındandır ve Enki Enlil gibi tanrılar varken tek yaratan vasfına indirgenmediler hiç. Ma’nın Kibele olması ki Kibele’nin de bir ana yani tek bilinç olduğunu göstermesi bile uyumluyken bu uyumlu olmadı malesef. Bunun dışında Hızır’ın Romalılardaki aşk Tanrısı Lupercus ile aynı olduğundan ve hatta yapılan etkinlikler vs hepsinin benzer olduğundan, Hızır şöleni ile Lupercus şölenlerinin 13-14-15 Şubat’ta yapıldıklarından ve bunların da değiştirilerek şimdiki sevgililer günü olan 14 Şubat’a eğrildiğinden bahsetmiş yazar. Hızır ile ilgili uyumadan önce tuzlu yiyip su içmeden uyuyunca, rüyada hayatını birleştireceğin insanın su vermesinin anlattıldığı kısmı bildiğimden bir gülümseme olmadı değil :) Yine Muharrem orucunun 12 İmamlara dayandırılmasının müslümanlaşmanın vermiş olduğu değişimden kaynaklandığı aslının ise Ma gibi ulu kişilerin ölüm zamanlarıyla denk gelebilecek bir tarih olduğu ve onun için yas tutulmasının bu yöne evrildiği düşünüyor yazar. Yunus Emre’nin şiirlerini okuyunca bile ışık inancını görüyor insan. “Ko ölmek endişesin Işık ölmez bakidir Ölmek senin nen ola Çünkü canın ilahidir.” Özetle yazarın bu kitabı da değerli bilgiler içerse de diğer kitaplarının bir tık altında kalmış. Tabi dediğim gibi diğer kitaplarını okumuş olmanın verdiği de bir etki olabilir. Fakat uyumsuz gördüğüm bilgilerin de etkisi oldu biraz. Ama merak edenlerin yazarın tüm kitaplarını okuması gerektiğini düşünüyorum. Yazarın sözleriyle bu sefer incelememi bitiriyorum. “Bu ülkenin hafızasını çaldılar. Gerçekleri itibardan düşürdüler, yalan­ları gerçekler tahtına oturttular. Hurafeler ortalığa dökülmüşler, ‘tarih kisvesi’ içinde arsızca dolaşıyorlar sokaklarda... Büyük efsaneler alıp başlarını gittiler, ‘terk-i diyar’ ettiler. Bu toprağın büyük serüvenleri ve büyük serüvencileri, hiç yaşamamış gibi çekildi hafızalarımızdan. Soytarı hikayeler ve soytarı hikayeciler doldurdular onların boşluğunu.”
Dergah'ın Sırrı
Dergah'ın SırrıErdoğan Çınar · Kalkedon Yayıncılık · 201225 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.