Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

كَانَ عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ قَضَى شَطْرَ عُمْرِهِ بِالْمَدِينَةِ، ثُمَّ هَاجَهُ رَأْيِّ فِي سُكْنَى الْعَقِيق تَجَهَّزَ إِلَيْهِ وَاتَّخَذَ بِهِ قَصْرًا، فَقِيلَ لَهُ: لِمَ تَرَكْتَ النَّاسَ وَحَدِيثَهُمْ وَمُنَاقَلَتَهُمْ قَالَ: لأَنِّي رَأَيْ نَّاسَ قُلُوبُهُمْ لاَهِيَةٌ، وَمَجَالِسُهُمْ لاَغِيَةٌ، وَالْفَاحِشَةُ فِيهِمْ فَاشِيَةٌ، فَخِفْتُ عَلَيْهِمْ الدَّاهِـية، فتنَحَّيْتُ عَنْهُمْ نَاحِيَةً، وَصِرْتُ مِنْهُمْ فِي عَافِيَةِ. ( الْبَصَائِرُ وَالذَّخَائِرُ ، ١٤٩/١ ) “Urve b. Zübeyr, ömrünün yarısını Medine'de geçirmişti. Sonra bir görüş 'Akîk'te oturması konusunda onu tahrik etti ve oraya yolculuk için hazırlandı. Orada bir köşk edindi (aldı). Ona şöyle denildi: "İnsanları, sözlerini ve karşılıklı konuşmalarını niçin terk ettin?" O (cevabında) şöyle edi: "Çünkü ben, insanların kalplerini oyalayıcı, meclislerini faydasız, kötülüğün onlarda yaygın olduğunu gördüm. Onların başına gelecek felaketten korktum. Onlardan bir köşeye uzaklaştım ve onlardan afiyette oldum (kurtuldum)." (el-Besâir ve'z-zehair, 1/149).”
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.