Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
7/10 puan verdi
Doksanlı Yıllardan
İnsanoğlunun en bariz özelliklerinden birisi geçmişe öykünmesidir. Acı tatlı geçen yıllar bıraktığı acılar ya da yaşattığı mutluluklar fark etmeksizin insanın hafızasından eksilmez. Yaşanmış bir tatlı an, bin acı hatıranın izini siler. "Bin Yıl Bir Gün" de okurda bu şekilde bir tat bırakır. Doksanlı yılların garip havası satırlar arasından dışarı çıkar. Tabii doksanlı yıllar 28 Şubat'a giden bir evrenin de tüm cesametiyle yaşandığı dönem olarak akla gelir. Bu meşhur dönemin insan profili hakkında çözümleme yapmak gayet güçtür. Hele sorunlu siyasi süreçlerle temas etmiş insanların gözünden tabloya renk vermek biraz güçtür. Seksenlerde yaşanan olayları ve süreci işleyen romanlar, o zamanın sancılı yıllarını okura daha iyi kanıksatır. Ama doksanlı yıllar bir nevi savaştan çıkmış hasta Türkiye'nin nekahet dönemidir. Fakat bazı sorunlar yaşanmaya devam eder. Eserdeki kahramanlar belirli bir ideolojiden dönemin havasını soluyan siyasi fikir veya yaşantılarından dolayı acı çeken buna rağmen yaşayan hayattan zevk almaya çalışan insanlardan oluşur. Olay örgüsü nostaljik havayı hissettirmekten çok bazen fazlasıyla siyasi sorunlara odaklanır. Ana karakter Mustafa'nın iç sesi üzerinden anlatılan olaylar geniş zamanda gitgellerle şekillenir. Bazen bir Yeşilçam filminin samimiyetine bürünen havada ortaya çıkan yardımcı karakterler adeta Mustafa'nın ve romanın hikayesine renk katar. Tabii geçmiş gelecek ekseninde yaşanan tesadüflerin dozunun biraz kaçtığı görülür. Bunun bir kurgu tercihi olduğu kabul edilebilmekle beraber normal ile anormalin sınırlarının çoğu zaman kaybolduğu dikkat çeker. Karakterlerin acıyı kanıksama düzeylerinin üst seviyede olduğu görülür. Bu duyarsızlaşma eşiğinin tevekkülden beslenen kaderci bir anlayıştan kaynaklandığı tahmin edilebilir. Yine doğalı yansıtma açısından yazarın başarılı olduğunu söylemekte fayda var. Eserde geçen dönemin müzikleri, filmleri, haberleri ve TV programları doksanları satırların dışında arayanlar için tercih edilebilir. Bu arada bazı siyasi argüman içeren romanlarda olduğu gibi romanın dilinin ayrıştırıcı tahrik edici olmadığını kabul etmek gerekir. Son olarak, doksanlı yılların nostaljik ve eğlenceli durumuyla, her zaman hali hazırda olup zamanla bunaltıcı ve ayrıştırıcı yönü daha da artan siyasetin aynı kefede olmasının pek tercih edilebilir olduğu şüphelidir. Yine karakterlerin dini yaşantı ve tutumunun siyasi bir argüman haline getirilmesi pek mantıklı değildir. Ama hayatın doğallığını yansıtmak adına bunun bir tercih meselesi olduğunu kabul etmek gerekir. Kısaca eserde siyaset namına bir şey olmasa daha iyi bir tercih olurdu gibi....
Bin Yıl Bir Gün
Bin Yıl Bir GünMaruf Öztoprak · Vadi Yayınları · 202110 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.