Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Elbette biri çıkıp, bu durumun var olmasına müsaade et- tikleri için siyahların da suçlu olduğunu söyleyebilir. Hatta meseleyi bir adım öteye taşıyıp, siyah polislerin ve özel bi- rim ajanlarının olduğunu da belirtebilir. Son noktadan baş- layacak olursam, kati suretle şunu belirtmek zorundayım ki siyah polis diye bir şey söz konusu değildir. Sistemi aktif olarak destekleyen bir siyah, siyah dünyanın parçası olarak görülme hakkını kaybetmiştir. Ruhunu üç kuruşa satmış ve sonra da dâhil olmak istediği beyaz topluma kabul edilme-diğini görmüştür. Marjinal bir mutsuzluk dünyasında ya- şayanlar, işte bu renksiz beyaz yaltakçılarıdır. Bunlar, düş- manın bizim saflarımızdaki uzantılandırlar. Diğer yandan siyah dünyanın geri kaları da, güçsüzlükleri yüzünden salt bir denetimde tutulur. Güçsüzlük, dilenci bir ırk doğurur ve bu dilenciler, düşmanın yüzüne güler ama tuvalette kendi başına kaldık- larında sövüp sayarlar; gün içinde seve seve "Patron" diye yırtırır ama evlerine dönerken otobüste beyaz adama kö- pek diye hitap ederler. Korku kavramı, fethedilmiş siyahla- rın bu ikiyüzlü tavrının merkezindedir. Korku kavramı şimdi farklı bir boyut almıştır. İnsanla- rın, yeni tutuklanan ya da yakalanan biri hakkında "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" veya herif açık sözlüyse eğer, "kendi kaşındı, hiç şaşırmadım" dediklerini sıkça du- yarsınız. Bir açıdan bu, güvenlik güçlerini neredeyse ilahlaş- tırır; onlar hatalı olamazlar. Rivonia komplosunu bozabil- miş insanlar tek bir insandan, işi onu yasaklamaya vardıra- cak kadar neden korksun -tabii eğer gerçekten, bizim şu an bilmediğimiz, bir şey yoksa? Afrikanerlerde, İngilizlerde ve siyah topluluklarda farklı dozlarda bulunan bu türden bir mantık tehlikedir çünkü meselenin özünü bütünüyle kaçırır ve güvenlik güçlerinin akıldışı eylemlerini cesaretlendirir.
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.