ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN RAHMETİNE KAVUŞMAK İÇİN SÂLİH AMEL İŞLEMELİDİR
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Allâhü Teâlâ, rahmetini yüz kısma ayırmıştır. Rahmetinin doksan dokuzunu, indinde alıkoymuş, birini de dünyaya indirmiştir. Bu biri ile dünyadaki bütün mahlûkat birbirlerine şefkat ederler. Hattâ bir at, yavrusuna değip zarar verme korkusu ile toynağını (ayağının tırnağını) kaldırır.” buyurmuştur.
Yine Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Muhakkak Allâhü Teâlâ’nın yüz rahmeti vardır. Birini dünyaya indirmiştir. Bu bir rahmet, kıyamet gününe kadar bütün mahlûkata kâfî gelir. Hazret-i Allah kıyamet günü o bir rahmetini, diğer doksan dokuz rahmetine katarak yüze tamamlar. Bu yüz rahmetin tamamı, sâlih ameller işleyen müminler ve Allâh’ın velî kulları içindir.” buyurmuştur.
Fakîh Ebulleys es-Semerkandî rahimehullah bu hadîs-i şerîfler ile alâkalı olarak şöyle demiştir:
“Muhakkak Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz bu hadîs-i şerîfleri ile ümmetine, Allâhü Teâlâ’nın rahmetinin genişliğini bildirmiş, Allâhü Teâlâ’nın kendilerine olan bu rahmetinden dolayı hamd ve şükretmelerini ve sâlih ameller işlemelerini işaret buyurmuşlardır.
Zira kim Allâhü Teâlâ’nın rahmetine kavuşmayı murat ederse sâlih ameller işlemelidir. Bir amelin sâlih olması için de iki şart vardır:
Sırf Allah rızası için ihlasla işlenmiş olmalı ve Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin sünnet-i seniyyesine uygun olmalıdır. Kehf Sûresi’nin 110. âyet-i kerîmesinde -meâlen- “… Her kim Allâh’ın rızasına ermek isterse, sâlih amel işlesin ve Rabb’ine yaptığı ibadetinde kimseyi şirk koşmasın.” buyurulmuştur.
BEYİT:
Ey azîzim kıl şükür, malın harîsi olma pek
Rızkına Allah kefildir, etme aslâ anda şek (Lâ edri)
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.