HK
Son iki asır deccalizm asrı, yâni ahir zamanın dahi ahiri / sonu olan bir süreçtir. 1839'da ekilmeye başlanan küfür tohumları, 1939'a gelindiğinde en gür küfür dikenlerini mahsul vermiş ve İslâm'ın Medinesi olan Türkiyemiz mânen devrilmiş ve firavunun sarayına çevrilmişti.
Kur'ân ve tarih şahittir ki firavunu devirecek Musa, firavunun sarayında yetişir. İmanın izzetiyle başımızı kaldırıp bugünün Musasını hâlâ göremediysek eyvah bize, yazık bize.
Ecdâdında milyonlarca şehid ve veli olan bu milletin torunları çok ağır bir tahrîbatla bugünkü hâle getirilmiştir. Yâni mazlum düşürülmüştür.
Mazlum olana öfke duymamalı aksine merhamet ve nasihat ile yardım etmeli. Yolu İlâhi kelimetullah, fi sebilîllâh olan bu Şanlı Türk Milletine kılıç zorla bıraktırıldı diye zannedilmesin vazifeden sâkıt oldu, düşürüldü. Sancağı eline aldığı günden beridir hem tâlim, hem de cenk etmek mecburiyetindedir.
Cenkten, cihaddan kaçamaz.
Kaçsa tokat yer, vazifeye itilir. Yâ şehid olacaksın ya gazi denilir sebepler diliyle. Öylece bir başına bırakılmaz. 1839'da başlayan küfür süreci nasıl son çeyrekte 1924-1939 arasında meyvelerini vermişse; 1939'dan beri adım adım atılan iman tohumları son çeyrek olan 2024-2039 tarihleri arasında biiznillâh mahsullerini verecek ve inşâAllah bizler de küfrün devrildiğini, imanın inkişaf ettiğini göreceğiz.
Hayat bir deverândır. İman gözlüğüyle bakan; Hakk ile bâtılı gerçek ile sahteyi, elmas ile kömürü mutlaka ayırt edecektir.
Tv, medya, sossial media deccalin sihir ve büyü kutusudur.
Düğümlere (mikrofon) üfleyerek sihir büyü ile küfre düşürüyorlar, haramı/sefahatı hipnoz ile yutturuyorlar.
Oradan bakan kâfiri, zâlimi, hâini iyi; müslümanı, mümini, muhsini kötü bilir ve aldanır ve de aldatır. Terk etmelidir.
Lâilâhe olmadan illâAllah olamaz.
Bize terkler lâzımdır.
Rabbimiz, aramızda kamufle olmuş nice münâfıkları nice vesilelerle nasıl da ifşa ediyor baksana. Bu süreç Nasr ve Tebbet sûreleridir.
Nasr sûresi; insanların bölük bölük İslâm'a koştuğu süreç.
Tebbet sûresi; kâfirlerin ellerinin kuruduğu, kiminin geberdiği, kimininse itibarsızlaşarak hem dünyada lânet ve hem ahirette gâyyaya gitmeleridir. Hemen peşinden İhlâs sûresi gelmektedir.
Yâni; Bütün İslâm memleketlerinde ve dahi ehli kitap memleketlerinde "Allah'u ehad" (Allah birdir, tektir) nidaları Allah, Allah nidaları ile içten içe kaynayan kalplerdeki Hakk'ın tecellisine gidiyoruz.
Endişeye mahal yoktur.
Küfrün elleri kurumuştur.
İbrahim Aleyhisselâm bütün putları kırmış ve yanlız en büyük olanını bırakarak o putperestlere gaflet, dalâlet, sapkınlık ve şaşkınlıklarını kendi ağızlarından ikrâr ettirmişti.
Evvelâ bu hâl küfürdür, tuğyandır, sefahattır, bohem putperest bir hayattır bunu kabul etmeli.
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.