Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aristoteles'in Organon ve Retorik kitaplarını okuduktan sonra fikirlerin doğruluğunu test edebildim. İmam Gazali'nin Kimya-i Saadet kitabını okuduktan sonra sebep-sonuç ilişkisine bakış açım değişti. Friedrich Nietzsche'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt ve Ahlakın kökeni hakkında yazdığı kitabını okuduktan sonra, sanılanın aksine ahlaki değerlere değil iradeye karşı bakış açım değişti. İbn-i Arabi Fususul Hikem kitabını okuduktan sonra "kendim" ile ilgili fikirlerim değişti. Sigmund Freud'un Totem ve Tabu, Haz İlkesinin Ötesinde ve Cinsellik Üzerine kitaplarını okuduktan sonra nefs ile ilgili bakış açım değişti. Alfred Adler'in Yaşama Sanatı kitabını okuduktan sonra Freud'un değiştirmiş olduğu nefs hakkındaki bakış açım tekrar değişti. Carl Gustov Jung Kırmızı Kitap eserini okuduktan sonra sıkıldığımı hissettim ve psikolojinin teorisyenleri bakımından faydasız olduğuna karar verdim. Son olarak Judith Beck'in Bilişsel Davranış Terapisi ile ilgili fikirlerini okuyarak bir şans daha verdim. Fakat psikolojiyle ilgili bakış açım değiştirmedi. Bertrand Russel'ın mantıksal atomçuluk olarak kavramsallaştırdığı fikirleriyle bütünüyle Aristoteles'ten bu yana gelen mantıkla ilgili fikirlerim yerle bir oldu. Artık mantık ilmi de ilgimi çekmemeye başladı. İmam Rabbani'nin mektuplarını okumaya başladım. Orada İbn-i Arabi'nin ortaya atmış olduğu Vahdet-i vücut kavramını eleştiriyor ve ona alternatif olarak vahdet-i sühud kavramını ileriye sürüyordu. Bu beni oldukça etkiledi. Fikir olarak doğruluğuna en yakın hissettiğim görüşlerin sahibi olarak Rabbani, şu an için benim etkilendiğim kişidir. Okuyarak bir çok şeyin değiştiğini görüyorsunuz. Peki yaşayarak neler değişti? Duygularımı tanıdım. Daha sonra tanıdığımı zannettiğimi farkettim. Daha sonra tanımadığıma inandım. Başka? Başka, kendime ve dahi çevremdekilere bir çerçeve çizmenin gerekli olduğunu gördüm. Başka? Başka, sevdiğim şeylerin, seçtiğim şeylerden daha az beni yansıttığını fark ettim. Peki bunları nasıl farkettim? Kısaca değişen şeylerin ortak noktası hep acı olmuştur. Hep yeni bir acı. Fikirlerimin değişmesinin ortak noktası nedir? Yeni fikirler. Değişim iyi bir şeyse, yeni acılar ve yeni fikirler de iyi olacaktır. Değişim iyi bir şeyse okumak ve yaşamak iyi bir şeydir. Acı çekmekten korkup yaşamayan insanlar görüyorum. Değişmemek daha korkutucu değil mi?
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.