Gönderi

304 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Richard Leppert
Richard Leppert
,
Nü
’de tarih boyunca, toplumun kadın ve erkek bedeni üzerindeki bakışını inceliyor. Antik pagan dünyasında yüceltilen erkek bedeni ve Hıristiyan ikonografisinde kötülenen, aşağılanan kadın bedenini karşılaştırıyor. Çıplak erkek bedeni; gücün sembolüdür, savaşçı rolüne bürünür. Dini sahnelerde ise aziz konumuna yükseltilir. Çıplak kadın bedeni ise her koşulda sadece “cinsel obje” dir. (Yani her açıdan aşağı statüde; kolay ulaşılabilir…sıradan...)
Richard Leppert
Richard Leppert
, aynı zamanda tabu olan çıplaklığın gizlendiği zaman daha çekici ve merak uyandırıcı hale geldiğini savunuyor. Bize yasaklanan yada ulaşılmaz olanı daha çok arzuluyoruz… Merak, erotik bir duygudur. (Daima gizli olanı keşfetmek ve görülmeyeni görmek isteriz.) Antik Dönem heykelleri ve Rönesans tablolarında yer alan çıplak figürler bizi rahatsız etmez, hatta estetik görünümlerinden dolayı erotizmi bile çağrıştırmaz çoğu zaman. Fakat Hıristiyan resim sanatı ile birlikte hepimizin bildiği meşhur Adem ve Havva ikonografisine aynı gözle bakmamız imkansızdır. Çünkü Antik dönemin tersine çıplak figürler incir yaprakları ile örtülmüştür. İncir yaprağı bizi resme daha da yaklaştırır ve gözümüzü tam da görünmesi istenmeyen, gizlenen noktaya odaklar. (İncir yaprağının vermek istediği mesaj aslında; Hey! Burada daha dikkatli bakman gereken bir şey var! demektir.) Genellikle Havva’nın Adem’e elmayı uzatırken resmedilen “ilk günah” sahnelerinde tabu olan cinsellik “elma” sembolü ile gözümüze sokulur. (O dönemde konuşulması yasak olan her şey kasıtlı bir şekilde resme yerleştirilmeye başlar.) 19. yy’da ise “İlk günah” sahnelerini daha da erotik göstermek için, Havva elindeki elmayı arkasına saklayarak resmedilmiştir.
Richard Leppert
Richard Leppert
bu tablo için şöyle der. “Artık burada masumiyetten söz edilemez.” (Çünkü burada da entrika ve Havva’nın ayartıcılığı anlatılmak istenmiştir. Yani günah yine her zamanki gibi Havva’nın üzerine kalmış, kadın şeytanlaştırılmıştır.) Bu durum, uzun zamandır birçok ressamın yıkmayı denediği tabu, değiştirmeye çalıştığı bir algı… Fakat inatçı bir şekilde açığa çıkartılmak istendikçe gizlenen, gizlenmek istedikçe da ortaya dökülen tuhaf bir paradoks…
Nü
’yü bir cümleyle özetlemek gerekirse “Bedenler hikâyeler anlatır; normalde duymak isteyeceğimizden çok daha fazlasını söyler.” Çıplaklık üzerine yazılmış cüretkâr ve son derece yerinde tespitleri olan bir kitap…
Nü
Richard Leppert · Ayrıntı Yayınları · 202014 okunma
·
60 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.