Anımsıyor musun bilmem: Bir akşam seninle kolkola Harbiye'deki evimize gidiyorduk. Taksimde tam Ankara Pazarı’nın önünden geçerken önümüzde yürüyen çok yaşlı bir çift gördük. Herhalde ikisi de yetmişin üstünde olmalılardı. Daha dinç olan kadın, bastonlu kocasının koluna girmiş, ona destek olmuştu. Sen onlara baktın, ‘’Biz de bigün böyle olacak mıyız?” dedin.
Ben iç duygularımı açığa vurmasını beceremem. Karşımdaki beni, sözlerimle değil, davranışlarımla ansın, isterim. Kendimi de başkalarını sözleriyle değil, davranışlarıyla açıklamaya, çözmeye çalışırım.
O gün de sana bişey demedim. Ama içimden yayılan bir mutlulukla gülümsedim. Şimdi o soruna yanıt vereyim:“Bigün elbet, sen de öyle olacaksın. Ama kolundaki ben olmayacağım.”