Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tasavvufun görünüştek? “sevgi, aşk, ne olursan ol gel, iyilik güzellik heleloy” imajını tamamen unutun, zira insanlara bu şekilde hitap etmeyen neredeyse hiçbri görüş yoktur. O işin imaj kısmıdır. Tasavvufun temeli direkt vahdet-i vücud anlayışıdır (ki bir de vahdet-i şühud vardır fakat ona ilerleyen bölümlerde değineceğiz). Vahdet-i vücud, kelime manasıyla “Varlığın birliği?” demektir. Bir başka ifadeyle vahdet-i vücud, “Her şey Allah’tır” demenin sözüm ona Müslümanca yöntemdir.. Yani bu inanca göre tüm evren, tüm yaratıklar Allah’ın bir parçasıdır. Günümüzde mantar gibi çoğalan spiritüalizm akımı da aynı şekilde “Sen bir Tanrı’sın, içindeki Tanrı’yı keşfet" mottosuyla insanlara hitap eder. Zira adı “New Age” olmasına rağmen hiç de yen? olmayan bu modern dinin temeli paganlık ve panteizmdir. Her şeyin Allah olması veya her şeyin Allah’ın bir parçası olması ne demektir? Her şeyin Allah olması demek, her şeyin iyi olması, kötü diye bir şeyin olmaması demektir. Hatta ve hatta eğer her şey Allah ise, her şey iyi bile değildir, her şey sadece “olması gereken"dir. Yani eğer her şey Allah ise, ne iyiden, ne de kötüden söz edebbilirsin. Her şey “var olan”dır ve her şey doğrudur. Yanlışa yer yoktur. Kısacası her şey mübahtır. Her şey mübahtır, çünkü her şey Tanrı’dır. Tanrı’nın kendi içerisinde “yanlış” gibi bir kavram var olabilir mi? O sebepledir ki “Allah her şeydir” demek ile, “Allah yoktur” demek arasında hiç ama hiçbir fark yoktur. Bunu kitabın devamında zaten anlayacaksınız. Entelektüel ateistlerin Mevlana sevgisi de, onunla ortak paydada buluşması da esasen hiç tutarsız değildir.
Sayfa 21
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.