Gitmek üzereyken durdu, tekrar bana döndü.
"Müsaade buyurursanız" dedi, "zatıalinizi haddim olmayarak bir hususta tenvir edeyim (Bilgilendirme) . Teşrif buyurduğunuz
köye hala Çirkince diyorsunuz. Halbuki orası artık Çirkince
tesmiye (Adlandırma) edilmiyor. Kaza kaymakamı ile parti erkanı, devri
cumhuriyette böyle güzel bir vatan köşesinin adını Çirkince
olarak bırakmayı muvafık bulmadılar, Dahiliye Vekaleti'ne
müracaat ederek değiştirttiler. Şimdi oranın ismi Şirince'dir ...
Ya ... Şirince ... "
Tekrar arkasını döndü, beni, bütün lambaları sönmüş
olan istasyonda tek başıma bırakarak, bastonunu sürüye
sürüye uzaklaştı.