"Türküm... Doğruyum..." gibisinden andlarla zorla ezberletilen manzumelerle, zorla oynatılan müsamerelerle, çok çok birkaç yüz bin dolaylarında olması gereken orta öğrenimi bitirmiş insana belki de bir bilinç verilmiştir...
Ama, "Orada bir köy var uzakta, gitsek de gitmesek de, o köy bizim köyümüzdür" diye manzumeler döktürdüğümüz Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez ıssız köşelerinde yüz yıllardır sığınmış kalmış yığınlarla, bir bilinçlendirme ulusal bilinç filan şöyle dursun, şuncacık bir iletişim kurulabilmiş midir acaba?