Gönderi

"Peki," diye sordu Dick, "onları alabandaya ittiğimizde, ne yapacağız onlara, sonuçta?" "İşte kafa dengi adamım!" diye bağırdı aşçı takdir eden bir tavırla. "Buna işbilirlik derim. Peki, sence ne yapalım? Garibanlar gibi ıssız adada mı bırakalım? England'ın tarzı böyle olurdu. Yoksa domuzlar gibi doğrayıp biçelim mi? Bu da Flint'e ya da Billy Bones'a yaraşır bir tarz olurdu." "Billy bu işin erbabıydı," dedi Israel. "Hep "Ölü insanlar ısırmaz, derdi. Eh, kendisi de öbür dünyayı boyladığına göre, işin aslını feslini biliyordur şimdi. Limana kaba bir adam uğradığında, herkes Billy olduğunu anlardı." "Haklısın," dedi Silver, "kaba ama işe yarar. Ama şuna bir mim koyun, ben rahat bir adamım. Gayet efendisin, diye geçiriyorsunuzdur içinizden; ama bu sefer durum ciddi. İşimize bakalım, ahbaplar. Ben oyumu bildiriyorum - ölüm. Parlamentoya girdiğimde ve kendi arabamla dolaştığımda, kamaradaki o deniz avukatlarından hiçbirinin ibadet bozan şeytan gibi umulmadık bir anda çıkıp evime gelmesini istemiyorum. Tek söylediğim şey beklemek; ama vakti geldiğinde, ooo, koyuverin gitsin!"
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.