Farkındalıklarla gülümseten yolculuk
Tongue Fu ‘yu okuduğum süreçte çok ara verdim. Döndüğümde tam da o dönem ihtiyacım olan kısımlarda kaldığımı gördüğüm bir yolculuktu. Dolayısıyla okuyup altını çizdiğim ve gördüğüm an güldüğüm çok cümle oldu. Sam Horn ’dan okuduğum ikinci kitaptı ve yine beni oldukça memnun bıraktı.
İçeriğindeki 4 ana bölüm şunları içeriyordu;
#1 Tepki Değil Yaklaşım Gösterin
#2 Unutulacak/ Kullanılacak Sözler
#3 Çatışmaları İşbirliğine Dönüştürün
#4 İstediğinizi, İhtiyaç Duyduğunuzu ve Hak Ettiğinizi Fazlasıyla Elde Edin
Kitap sadece başkalarıyla değil, kendinizle olan iletişiminizi de sorgulatıyor. Konferanslardan örneklerle benzer durumlar yaşamış, benzer tepkiler vermiş kişilerin bu öğretileri hayatlarına aldıklarında nasıl deneyimlerden geçtiklerinden de bahsediliyor yeri geldiğinde.
30 Adımda Özgüven kadar özdeğer, özsaygı gibi kişisel algımıza doğrudan değinilmiyor ancak iletişimlerde, davranışlarımızın bizi yansıttığını güzelce tekrar fark ettiriyor.
Doğru iletişim, doğru sınırlar, doğru bakış açıları, dünyaya bakan geniş bir perspektif…
Tongue Fu’nun asıl amacı; Kendinizi sözlü saldırılara hedef olmaktan koruyacak şekilde nasıl güven içinde davranacağınızı öğretmektir. Kışkırtıldığınızda da bu zihinsel ve dilsel dövüş sanatlarını ustaca kullanarak kendinizi koruyabilmelisiniz. (Sayfa 15)
Tongue Fu ‘nun Özeti (Sayfa 14)
“Gönüllüler olmaksızın kurbanlar da olmaz.”
Umarım sizler de okursanız, en az benim kadar keyif alırsınız.