Kuprin ile tanışmam Olesya ile olmuştu ve Olesya’nın hikayesini de dilini de çok sevmiştim. Şimdiyse en ünlü romanı olan Düello’yu okudum ve çok beğendim. Kitap yorumuna geçmeden önce belirtmek isterim ki kitabın konusu ve çevirisi ne kadar iyi de olsa yazım hatalarıyla doluydu ve bu da beni rahatsız etti. İthaki Yayınları’nın çevirilerini, kitap tercihlerini ve kapak seçimlerini çok beğensem de okuduğum kitaplarında genellikle yazım hatalarına denk gelmek beni almaktan uzak tutuyor biraz daha. @ithakiyayinlari Kitabımızın kahramanı Romaşov bir asteğmen. Fakir bir aileden gelmiş, hayalperest bir çocuk diyebilirim. Asker okulunu bitirmiş bir asteğmen olarak orduda yer alıyor. Romaşov’un askerlik yaptığı dönemde herhangi bir savaş yok, bu yüzden olsa gerek askerlerde bir rahatlık var. Gecelere kadar içilen eğlenceler, oynanan kumarlar ve taşkınlıklarla dolu bir hayat içerisindeler. Romaşov yaşadığı bu hayata karşı yabancı hissediyor fakat bir yandan da bu hayatın içerisinde daha iyi mertebelere gelmek için hayaller kuruyor. Mesela askeri döven komutanları eleştiriyor ama dövüşen bir askeri gördüğünde olayı engelleyebilecekken engellemediği oluyor. Romaşov da her insan gibi iç çatışmalarla dolu yani.. Bir yandan da kendisinden yaşça büyük ve evli bir hanıma aşık oluyor. Aşık olduğu kadın Saşa ise güzel kıyafetler giyinmek isteyen, daha yüksek kıdemli insanlarla vakit geçirmek isteyen dünyevi şeylere fazla takıntılı ve hırslı bir kadın. Herhalde isminden de anlayacağınız üzere spoiler olmayacaktır ki kitabın sonlarında bizi bekleyen bir düello var. Düellodan önce Saşa ile yaptığı konuşma ve düelloda meydana gelen olay beni Saşa’ya karşı inanılmaz çok sinirlendirdi. Kuprin’in insanları tahlil etmesi, bir sürü farklı karakteri tek bir olay üzerinde karşımıza çıkarması ve askerliği eleştirmesi benim çok hoşuma gitti. Ben de askerlikteki emir komuta zincirini ve işin içinde hiçbir mantık olmadan sadece itaat edilmesini bir türlü içselleştiremiyorum çünkü. Kesinlikle okunması ve elinizde bulunması gereken bir kitap.

DüelloAleksandr İvanoviç Kuprin · İthaki Yayınları · 202211 okunma

·

43 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülcan ibiş