Gönderi

Yüce Mülkiyet
On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, John Ruskin talihsiz bir adamın hikayesini anlatıyordu. Hikayenin kahramanı büyük bir çuvala doldurduğu altın sikkelerden oluşan tüm servetini de yanına alarak bir gemiye binmişti. Yola çıktıktan birkaç gün sonra korkunç bir fırtına patlamış, herkesin gemiyi terk etmesi bildirilmişti. Çuvalı beline saran adam güverteye çıkmış, aşağı atlamış ve tabii derhal denizin dibini boylamıştı. Ruskin soruyordu: Battığına göre, adam hâlâ altının sahibi miydi? Yoksa altın mı adamın sahibi olmuştu?
Peter Bernstein
200 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.