Kitaplar yanlış yazar bazen ama doğru okumak elimizdedir.. Mesela insanlık tarihinin en zengin insanı olarak Karun'dan ve hazinesinden veyahut Firavun'lardan bahsederler.. Oysa maddi anlamdaki en büyük zenginlik ölçüsü altın pırlanta vs değil topraktır. Çünkü Türk, töresinde devlete ait toprak ordu malıdır ve ticari bir değer değildir. Kanla alınır, kanla da veririlir.. Toprağın bedeli bu anlamda insanın kendisidir canıdır, cananıdır.. Bu anlamda insanlık tarihinin en zengin insanı Kanuni Sultan Süleyman'dır.. Üç kıtanın toprak ve tapu sahibidir.. Bilirsiniz meşhurdur, Kanuni Sultan Süleyman sağ elini tabutun dışarısında bıraktırarak cenaze defininden önce, naaşının halk içerisinde gezdirilerek halkın bakın üç kıtanın toprak sahibi elleri boş gidiyor diye görmesini ister ve vasiyeti icra edilir elbette.. Hazineleriyle gömülme vasiyeti olanlar da var tabi Firavun ve Karun gibiler..
Bu dünyaya doymayanlar da var, bu dünyada doymayanlar da..
Bir de insan kalıntılarında bir afet sırasında bir birbirine sarılarak ölen aşıkların kemikleri vardır..
El ele tutuşarak hiç ölmemişler gibi yüzbinlerce yıl sonra âşkın tablosu olan..
Ben, insanlardan, hayattan, yaşamdan ve ölümden gördüğüm kadarıyla bu dünyada ki bitmeyecek ve tükenmeyecek olan tek şeyin; sevginin katışıksız hali olan aşktır diyorum.. Çünkü katışıksız bir sevginin ve aşkın devri daimdir.. Her halinle de seversin, her haliyle de seversin.. Ölsen de seversin, ölürken de.. Sevse de seversin, sevmese de, nefret etse de seversin, hor görse de seversin, hakir görse de seversin.. Hemde hiç durulmadan, yorulmadan, ölümüne..