Fakir Baykurt, yurdum insanı diye tabir edilen şehrin kirletmediği masumiyet timsali bireyleri bu kez Morsay Yaylası üzerinde anlatıyor. Bu yaylanın havası suyu yiyeceği her şeyi adeta can suyu gibidir. Köyden yaylaya çıkan Çakır Hasan ve ailesi, yaylada bir kazı ekibi ile yan yanadır tanışır ve kaynaşırlar. Roman ilerleyen kısımlarda 70 ve 80'lerde devlet kademesinde çalışanların aşırı görevciliği daha doğrusu kraldan çok kralcılığı yüzünden insani değerlerden vazgeçtiklerini gösteriyor. Görev kutsaldır lafına sığınıp insanlığından olan sözde aydınların, beyaz yakalıların çözünmelerinin ve kokuşmuşluğunun romanıdır aslında. Oldukça akıcı bir dil arka planında duygusal bir anlatım söz konusu. En iyi Fakir Baykurt romanı mı, değil ama okunmaya değer...