'Bu kitap, hiç hayatı olmamış bir adamın biyografisidir.' s.666
Kitabı okuyanlar hak verecektir buna. Aslında biraz eksik bir söz bu bence. Çünkü bir ihtimal huzursuzluktan boğulmadan kitabı bitirebilir ve biraz da
Fernando Pessoa 'nın hayatı hakkında bilgi edinirseniz; bu kitabın hiç hayatı olmamış birden fazla adamın ve onları zihninde bir arada tutan bir adamın biyografisi olduğunu göreceksiniz.
Fernando Pessoa 'nın birçok kişiliği vardır. Bazılarının adını soyadını yazdığı metinlerin altındaki imzalardan bilsek de bilmediğimiz isimlerin de olduğunu düşünüyorum. Zaten bu kitap da kendisi öldükten sonra, yazılarını sakladığı sandıktan çıkan metinlerin birleştirilmesiyle oluşturulmuş.
Huzursuzluğun Kitabı 'nda yazar genel bir ruh sıkıntısı içinde olsa da duygularının ve onları ifade ediş şeklinin değiştiğini görüyoruz. Farklı kişiliklerinin dilinden karışık bir biyografi okuyoruz yani. (Buna hala biyografi diyorum, çünkü zihninde farklı kişilikler olsa da aslında hayatları bir.)
'İçimin derinlerinde yığınla dostum var benim, her biri kendine has, gerçek, sınırları gayet iyi çizilmiş ve hep yarım kalmış bir varlığa sahip. Kimi zorluklarla boğuşur bunların, kimi kendi köşesinde, renkli bohem hayatlar sürer.' s.139 diyor ve devamında da onların gerçek olmadığını bilmenin verdiği acıdan daha büyük bir şey olmadığından bahsediyor.
'Bunlar benim itiraflarım; ve bu itiraflarda hiçbir şey söylemiyorsam bu, söyleyecek bir şeyim olmadığındandır.' s.41 diyor ama o kadar çok şey söylüyor ki hangisi gerçek hangisi değil anlamak mümkün değil. Kimsiniz beyefendi siz, diye sormak istiyorsunuz ama soruyu kendisine sizden önce soruyor. Cevabını ise söylemek mümkün değil.
'Öyleyse kim kurtaracak beni var olmaktan?' s.16
Kitabı bitirince benim de
Fernando Pessoa gibi 'canım gözyaşı istedi’. Okuduğum diğer kitaplarında da etkilemişti beni onun kalemi. 'Yazmak, tiksinerek aldığım bir uyușturucu, kendime yakıştıramasam da bir türlü bırakamadığım rezilce bir alışkanlık.' s.207 diyor Pessoa. Belki de bu yüzden saklamıştır yazdıklarını ya da altındaki ki farklı isimlerle atılan imzalar bundan sebeptir. Ama iyi ki yazmış. İyi ki yazmış, ben de iyi ki okumuşum.
Teşekkürler