Şu sıralar günlerim gibi zihnimde o kadar yoğun ki bir türlü kitap okumaya odaklanamıyorum. Düşünmekten her bir sayfayı bir kaç kez okuduğumu farkedince bir kaç gün ara dahi verdim. Büyümek ne stresliymiş meğer. Hiç bir problem yokken bile (çok şükür ) yine de hayat mücadelesi dediğimiz bu şey içerisine alıp sürüklüyormuş insanı. Keşke doğayla iç içe ama kimsenin olmadığı bi yere ışınlanabilsem kısa süreliğine de olsa. Bazen hayaller acıtıyor olsa da neyseeee diyelim ve geçelim kitabımızın anlatımına. Öncelikle hikayenin dini yönü o kadar baskın ki kendimi dini bir ayinin, misyoner bir belgenin içine düşmüş gibi hissettim. Bu hikayede bir insanın inançları dışında kutsal sayılan bir nesneye bağlanması ve içerisinde bulunduğu psikolojik değişim ilmek ilmek işlenmiş. Ürkek bir genç kız nasıl değişebilir ve içindeki o yıkılmış, insanların ona bakış açısı, onun hayatını getirdiği durum içerisinde nasıl bir psikolojik yolculuğa çıkabilir ? Hayata onu bağlayan ve bakışını değiştirebilecek (belki tutunabilecek) bir dal bulabilir mi ? İşte bu yolculukta, bu sorulara yanıt bulabilmek için bu güzel kitabı okumanızı tavsiye ederim. Kutsallık görülen mi, inanılan mı, hissedilen mi diye sorduran bi eser. Her insanın kutsal saydığı değerleri farklıdır. Kimi bir kutsal resme baktığında Meryem’i görür. Kimi kucağında tuttuğu çocuğun hayatına bağlanır ve onu kutsalı yapabilir. Onunla bir hayat düşünüp onu çok değerli bir yere koyabilir.

Hayatın MucizeleriStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 202214,3bin okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatoş Çelik