Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

407 syf.
9/10 puan verdi
Savaşın ve devrimin kavurduğu bir “Çevengur”
İnsan Platon’a göre toplumsal bir hayvandır. Acılara karşı kayıtsız kalmak ve sabırla dayanmak gerektiğini söyleyen stoacılara göre "İnsan, her şeye alışan hayvandır." Ortak çıkış noktası insanın bir hayvan olduğudur. Ve burada kasıt aslında doğanın bir parçası olduğumuz. Yani doğadan azade bir efendi değiliz. Varlığımız yani bedensel varlığımız bir sürü bağımlılılıkla dünyaya fırlatılır. Kendimize yetebilmemiz için uzun yıllar gerekir. Toplum olmak ise: Hem bu bağımlılık sonucu hem de doğanın bir parçası olarak hayatta kalmamızı arttıran bir yol olması sebebiyle mecburen yaşadığımız belki de katlanmak zorunda olduğumuz bir yapılaşma. Oysa tek başına besin piramidinin ancak ortalarında bir yerdeyiz. Aletler olmadan -yani teknoloji- ve toplumsal yapı olmadan piramidin tepesinde olamazdık ve elbette doğanın efendisi ilan edilemezdik. Arayışımız işte bu noktalarda başlar meme arayarak başlarız hayata. Ağlamak ise “anlam” yüklenen bir eylemdir ötekince. “İnsan, anlamdan değil, tutku dolu kirişlerden kan akan boğazlardan, çıkıntı, delik, zevk ve unutkanlıklardan ibaret bir vücuttur!” Anlamda arzu gibi bir yitik nesnedir ve hep uzağındadır insan denilen yapının. Gerçek olan doğanın içinde doğanın kendi rasyonalitesi içinde yaşayıp durduğumuzdur. Burada oluşturduğumuz bu güruhun bir “toplum” olması için “toplumun önde gelenleri” bir çok çözüm arar ve kurallar koyar. Yasaklar ödüller “suç ve ceza” ikileminde ikircikli bir yapı oluştururuz. Karşıtlık fikri olmadan kurulamazmış gibidir “toplumsal” yaşam. Sonuçta felsefecilerin ve düşünen hayvan olarak bizlerin ortaya koyduğu bir akım ortaya çıkar. Liberalizm, komünizm vs. Oysa “Cemaat hayatında tüm günahların aklı toy erlerin müdahalesi yüzünden meydana geldiği akıllardan çıkarılmamalıdır. Herkesin mest edici bir mutluluğa çaba harcamaksızın kavuşabilmesi için tarihin şöyle bir elli yıllığına başıboş bırakılması yeterlidir.” Gerçek rasyonalite içinde varlığı devam ettirmek için gerekli olgularla bu sistemler çoğu zaman çatışır. Birey toplumun sunağında kurban edilir. Bireyin yerini aile, din ve devlet alır. Tabakalaşma illa olacaktır ama bunun kriteri ne olacak sorusuna verilecek cevap hiçbir zaman kesinlik kazanmayacaktır. “Çevengur” bir yerlrşimin ismi. Yerleşim yerleride doğar, büyür, nefes alır, sever, sevilir, nefret eder, kusar, hastalanır, öldürür ve yaşamak için her şeyi yapar. Tıpkı insan evladı gibi. Bir çok değişim geçirir çünkü insan davranışları akışkamdır şeklini sürekli değiştirir. Teknolojiyle birlikte, nüfus artışı ile birlikte, çağın gerekleri ile birlikte. Şekil alan sadece etfamızdaki kişiler değil onların oluşturduğu bu yapıda değişir akışkandır. Bazı kırılma noltaları bu değişimi hem hızlandırır hem de yönünü değiştirir. Savaş gibi, kıtlık gibi, salgın gibi devrimler gibi. Çevengur yeni yeni palazlanan savaştan yeni çıkmış ve devrim, kıtlık, yoksulluk ve yoksunluk rüzgarıyla kavrulan topraklardan biri. Kavrulan toprakların içinde savrulmamak elbette mümkün değildir. Devrim ve savaş… rasyonalitenin dışında insan eliyle yapılmış kırılma anlarıdır. Doğal şartların dışında oluşmuş kırılma anlarına doğada uyum sağlar çünkü artık kaynaklar çok farklı şekilde kullanılmaktadır. Savaşın devamı için veya devrimin sağlamlaştırmak için. Oysa ikisi de aykırıdır gerçeğe. Savaşı içselleştirmek aslında mümkün gözükmese de bundan yararlananlar olur tıpkı devrim gibi onu içselleştirmek mümkündür fakat zaman ve bilinç gerekir. Olağanüstü şartlar altında kurulan ilişkiler ve değişen güç dengesi daha da zorlar bireyi ve bir köşeye sıkıştırır. Normal zamanda alınmayacak kararlar alınır, fedakarlık yükselmek zorunda bırakılır, paylaşmak ve empati ise rafa kalkar. Ortada vahşi bir ortam kalır. Hissetmeyen, yumuşamayan, ötekini dinleyip önemsemeyen iklim yerleşir insanların ruhlarına ve bedenlerine. Pek az insan bu durumda isyan çıkarır ve hey bunlar yanlış der. Yaz tam da bu noktada toplumsal gerçekçilik içinde kaleme alış düşüncelerini ve elbette yasaklanmış. Otorite gerçeği değil yarattığı ilüzyonu görmek istediği için. Yaşam bir yol bulur. Ama kayıplar acılar bizi biz yapar tıpkı Çevengur’u Çevengur yaptığı gibi.
Çevengur
ÇevengurAndrey Platonov · Metis Yayınları · 2010160 okunma
·
2 artı 1'leme
·
481 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.