Gönderi

Müslümanların, İslâm topraklarında, kitap dininden olması şartıyla -Zerdüşt dini için kaldırılmış- Müslüman olmayıp, semavi dinlerden olanları koruma yasası vardır. Bu korumanın karşılığı devlete vergi vermektir. Teorik olarak İslâm, barış ve hoş görü dini olarak geçer. Gerçekte ise bu vergi sistemi, Yahudi’den, Hıristiyan veya Zerdüşt’ten İslâm toprağında yaşayabilmesi için verdiği bir harçtır. Yani bir haraç, zorbalıkla para almadır. Bu “korunma” hakkını kazanan Müslümanolmayanların medeni hakları en az seviyeye inidirılir. At sahibi olmanın yaşamayı, bir yerden bir yere gitmeyi, savaşmayı, sosyal düzeyini göstermeyi mümkün kılan bir kabile toplumunda, Müslüman olmayan bundan mahrum bırakılmıştır: ona sadece eşek, katır gibi aşağılayıcı binek hayvanı sahibi olmak imkânı verilir ama amazon tarzında yani kadınlar gibi binmek şartıyla; sokakta yürüyebilir cima bir Müslüman’ın önüne geçemez; silah taşıma da tabii ki kesin olarak asaktır -önlerine çıkan ilk eşkıyanın insafına kalmış olduklarını söylesek eridir- Hatta bazen, uğursuz hatırası olan sarı kumaş dışında, başka devirlerde ön kola dövmelenen numara gibi, ellerine bir aslan dövmesi yapılır.
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.