Gönderi

Betül yorumladı.
Kimse bizim çektiğimiz acıları gerçekten bilmiyor. Kimbilir büyüdüğümüzde, şimdiki acılarımızı ve üzüntülerimizi saçma bir şeymiş diye hatırlayacağız belki. Ama yetişkin olana kadarki bu uzun ve can sıkıcı dönemi nasıl yaşamamız gerekiyor? Bunu kimse söylemiyor. Kendi hâline bırakmaktan başka çaresi olmayan kızamık gibi bir hastalık mı acaba? Ama kızamıktan ölenler, gözlerini kaybedenler de var. Kendi hâline bırakmak olmaz. Her gün böyle bunalıma girip, sinirlensek de aynı zamanda yoldan çıkarak geri dönüşü olmayan bir hâle gelen ve hayatları mahvolup altüst olan insanlar, intihar edenler var. İntihar ettikten sonra insanlar, "Ah, biraz daha yaşasaydı anlayacaktı ama. Biraz daha büyüdüğünde kendiliğinden anlayacaktı," diye üzüntülerini dile getirseler de olmuyor, keşke mevzubahis kişinin yerine kendilerini koysalar. O zaman o kadar acıya rağmen yine de sonuna kadar direnip, insanlardan bir şeyler duymak için kulak kabarttığında sadece kesin uçları olmayan doğrucu öğütler ve yatıştırıcı sözlerin tekrarlarıyla karşılaşmanın, biz gençleri ne kadar utanç içinde yolun yarısında terk edilmiş gibi hissettirdiğini görebilirler. Biz sadece geçici heveslerin, ânı yaşamanın peşinde değiliz ama çok uzaktaki bir dağı işaret edip, "Oraya kadar giderseniz, göreceksiniz," diyorlar. Pek tabii ki bunda da doğruluk payı olduğunu biliyoruz ancak sanki şu an çok kötü bir karın ağrın olmasına rağmen ağrıyı görmezden gelip, "Hadi biraz daha dayan. Dağın tepesine çıkınca tamamdır," gibi bir şey öğütlüyorlar. Kesinlikle biri yanılıyor. Kötü olan sizsiniz.
·
61 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Gençlerin çığlığı 😢
Gecekuşu okurunun profil resmi
Öyle... Yaşamak çok zor. Özellikle de gençken... Bu kitabı o kadar çok seviyorum ki anlatamam. Kendi 10 yıl önceki halimle sohbet etmek gibi hissettiriyor. Ara ara açıp dinliyorum o yüzden 🥲
6 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.