Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

SEBİLÜRREŞAD - EŞREF EDİP - DEĞİŞMİYOR
Mayıs ayında Sebülürraşad’ın yönetim bürosu basıldı. Eşref Edip’e yöneltilen suçlama, “Şeyh Said isyanının azmetticisi” olmaktı! Ellerine zincirler vurulan gazeteci, Şark İstiklal Mahkemesi’ne sevk edildi. Edip, idamla yargılanacaktı. Ama elde suçlamalara ilişkin tek delil yoktu. Derginin son iki yıldaki sayılarının mahkemeye getirilerek incelenmesine karar verildi! Eşref Edip, hatıralarında dergiye baskını, cezaevlerinde gördüğü kötü muameleyi ve yargılanma sürecini anlatır. Yeni rejimin günümüze kadar gelen hukuk dışına çıkma karekterini gözler önüne serer. Yazar, ne ile suçlandığını bilmeden günlerce çırılçıplak, hücrelerde tutulur. Ankara Cebeci tefkifhanesini şöyle tasvir eder: “Demir kapılar, demir pencereler, soğuk taş duvarlar. Ölü kafatasları, insan kemikleri ile dolu kara topraklar.” Yazara göre mahkeme tamamen bir tiyatrodur. 7 saat sorgulanır. Her makalenin hesabını verir. Sorulardan biri: “Çanakkale savaşı, Sakarya meydan savaşı hakkında neden ses çıkarmadınız?” şeklindedir. Edip, Sebülürreşad sayılarından birini açar ve M. Akif’in Çanakkale şiirini okumaya başlar. Kimseden çıt çıkmaz. Daikalarca sürer şiir. Edip, şiir bitince gazeteyi masaya koyar ve soruyu soran Ali Saibe hitaben şöyle der: “İşte Çanakkale’de Allahüekber nidaları ile bayram namazı kılan o kahraman mehmetçiğe Sebilürraşad dünyalar durdukça yaşayacak bir abide dikmiştir.“ Tiyatro yargılama bitmiştir. 10 gazeteci ile birlikte Sebülürreşad’ı yeniden çıkarmama şartı ile Eşref Edip de serbest bırakılır. Dönemler değişir, tek parti gider, başka bir tek parti gelir. Sahneye konan oyun değişmez. Konjonktüre göre; muhalif ilan edilenler, hukukdışı yöntemlere kurban edilir. Sebilürreşad ve Eşref Edip’in hikayesi...
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.