Gönderi

nasıl ki en mutlu ülke az ya da çok ithalat yapması gerekmeyen ülke ise,iç zenginliği kendine yeten ve eğlenmek için dışarıdan az ya da çok bir şeye gereksinmeyen insan da en mutlu insandır zenginlik deniz suyu gibidir:ne kadar çok içilirse,o kadar çok susanır kişinin kendi başına ve kendisi için ne olduğunun değerinin,o kişinin salt başkalarının gözünde ne olduğunun karşısında uygun bir biçimde küçümsenmesi,mutluluğumuza çok katkıda bulunacaktır. çoğu kimse,fazlasıyla bugünde yaşar,bunlar da korkaklar ve endişelilerdir.bir kimsenin doğru ölçüyü tutturduğu ender görülür sahip olmadığımız bir şeye bakarken,bizde hemen"bu benim olsaydı nasıl olurdu?"düşüncesi doğar ve şu şeyin eksikliğini duyumsanır.bunun yerine daha sık,"bu bende olmasaydı nası lolurdu?" diye sormalıyız oysa akıllık,düşündüklerimizle konuştuklarımız arasında büyük bir uçurumun bulunmasını gerektirir insanın gençliğinde,mutluluk ve hazla karşılaşmanın harika ama bunlara ulaşmanın zor olduğunu düşünür;yaşlılıkta ise dünyadan alınacak bir şey olmadığını bilinir ve bu yüzden katlanılabilir bir bugünün yaşanıldığında sevinilir ve hatta küçük şeylerden zevk alınır.
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.