Detaylarda sebebi nedir bunun ?
Kadının gücüne teslim olmuş, emirlerine amade partnerine kırılan, küsen, alınan, tripli, içli erkek tipleri giderek artıyor.
Şimdi bu garip duyarlılıkta ki erkekler, kadınların giderek daha da eril ve baskın olmasına sebep değil mi.
Ve bu kadınlar ; Hayatın devamında güçlü, kararlı ve baskın, gerektiğinde yumruğunu masaya vurup kadına söz geçirebilen bir eş modelini bulamayınca mutsuzlukları artmıyor mu ?
Mazoşist misin Serkan, kendinin istemediği şeyi başkası (kadınlar) niye istesin
Bence güzel bir analiz .. Bir kadın ve erkek farklı fıtratta oldukları için. Bırakalım erkekde erillik ile kadındada dişilik olmalı. Bunlar yer değiştirince dengede ilişkide bozuluyor..İnsan ne istediğini ve ne arzuladığı bilemiyor artık..
Hangi çağda yaşıyorz kı elini masaya vurmakla insan sözü dinlenir olsun? Bir kadın olarak şu kadarını biliyorum, zekamı alt edebilecek erkeğe boyun eğerim ama zekam karşısında aciz kalan erkek sözümü dinlemek zorunda kalır. Kısaca kimin sözü geçecek meselesi kimin daha zeki olduğu ve alternatif fikirler üretebilmesiyle doğru orantılıdır!
6 sonraki yanıtı göster
Günümüz hayat tarzı iki cinsi de eşit kılıyor dostum, mağarada geyik mi avlıyoruz eril enerjimiz yükselsin
1 sonraki yanıtı göster
Bir erkeğin gavat olması için zorluyorlar sonra da niye baskın değil falan.Kadın da kadın diyip her dediğine he dersen sonu gelmez herşeyi bir adabı varmış eskiden
1 sonraki yanıtı göster
Mutluluk her halükârda bozulan bir şey olduğu için,biraz da bu sebeple bozulmasını kimse sorun etmez herhalde
Sağlıklı ilişkilerin partnerleri birbirlerine söz geçirmeyi değil , uyumlu olmayı hedeflerler. "Yumruğunu masaya vurup kadına söz geçirmek" cehaletin içinde boğulan ataerkil düşüncenin bir kalıbı, gerçek aşkta ve sevgide partnerine söz geçirmek diye bir şey yoktur. Erkeğin fiziksel olarak ve bazı yaradılış özellikleri olarak kadından bazı özellikleri daha güçlüdür"bazı". Bu yüzden kadın içsel bir sahiplenilme ve aşka dayanan bir korumaci partner ister, bunun da adı kesinlikle "erkeğin kadına söz geçirmesi" gibi bir saçmalık değildir. Kadının gücüne teslim olmuş ifadesinin içini herkes neyle doldurur kendine göre bilemem , ama şunu söyleyebilirim ki kesinlikle kadını el üstünde tutan ilişkiler daha sağlamdır. Kadınlar kendilerine söz geçirmeye çalışan erkekleri değil, duygusal ve ruhsal açıdan yıprandığı zaman zor şeyler yaşadığı zaman kendi almak zorunda olduğu kararları sağlıklı düşünmediği zaman erkeğin ona destek olmasını korumacı davranmasini ve bütün bunları atlatmaya çalışırken ona sahip çıkıp kararlarında yardımcı olup onu yönlendiren bir erkek modeli ister. bir başkasının ona söz gecirmesini isteyen kadınlar elbette vardır, böyle düşünceleri sağlıklı bulmuyorum mesele" kadınlık" kelimesinin içini neyle doldurduğunuz da bitiyor.
Elini masaya vurmak? Duyguların cinsiyeti yoktur nasıl çocukken ağlıyorsak büyüdüğümüzde de bu biçim ağlayabiliriz. aynı şekilde erkek dediğin gavat ve maço olmak zorunda değildir. Bu onu erkek yapmaz yeri geldiğinde ağlayabilmeli, üzülmeli. Kadınlarda aynı biçimde yeri geldiğinde baskınlığını ortaya koyabilmeli bu saydığım şeyler tek bir cinsiyete özel değildir. Ama maalesef ki medyamız, filmlerimiz, dizilerimiz,kitaplarımız bu durumu tek bir cinsiyete atfediyor. En basitinden bir erkek ağladığında "karı gibi ağlama" "erkek adam ağlamaz" gibi ifadeler kullanarak bu durumu normalleştirmeye çalışıyorlar.
Bence sebebi eşitlik arzusu ve bu arzunun doğurduğu dengesizlik. Kadınların geçmişte çok ezildiğini, haklarının yenildiğini, adeta köle muamelesi gördüğünü ben de kabul ediyor ve tasvip etmiyorum ki bu bitmiş değil hâlâ bazı bölgelerde kadınlar değersiz.
Destekleyicilerine göre Feminizm gibi oluşumlar kadınlara verilmesi gereken değer, hak için çabalıyor oysa kasıtlı veya kasıtsız bir değer inşa ederken -bir zamanlar kadının gördüğü- erkek üzerinden yeni bir değersizlik inşa etmiş oluyorlar. Haliyle bir eşitlik olmadığı gibi kadının yüceltildiği, erilleştirildiği bir senaryo açığa çıkıyor.
Evet biz kadınlar her şeyi yapabiliriz, her şeyin üstesinden gelebiliriz, istediğimizde yapamayacağımız şey yoktur bizim lâkin yaratılışımız gereği erkek & kadın yapbozunu bozmamalıyız, bunu bozduğumuz takdirde görmek istediğimiz o güzel tabloyu kendi ellerimizle yıkmış oluyoruz. Cinsler birbirlerine ihtiyaç duyunca bir şey eksilmiyor, bu ilişki ihtiyaç duymaklığımızla anlamlıdır. Aksi durumda dediğiniz gibi mutsuzluklar artıyor.
Kadınlar güçlü olmaya erilleşmeye çalışmamalı, erkekler de kadınlara erkeğe ihtiyaç duymayacak kadar güçlü olmaları gerektiğini düşündürmemeli. Kadın ve erkek tek başına tam olamaz, birlikte tamamlanırlar ve bu tamlıkta kadın değil erkek eril olmalı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.