Gönderi

"Ben sadece üç yıldır İstanbul'dayım," dedi şoför. "Öncesini bilmem. Bildim bileli böyledir bu şehir." Ama ben bilirim. Bilmediğim, tanımadığım sokaklarını, uğrayamadığım köşelerini, gezmediğim, görmediğim yerlerini içimde yıllarca bir boşluk, bir pişmanlık olarak taşıdım ben. Ben bu şehri bilirim, daha doğrusu bilirdim. Burada doğdum, burada okula gittim, bu şehirde aşık oldum, hem de defalarca. Dünyanın, devranın, insanlığın haline bu şehirde isyan ettim. Sonra bu şehrin gecekondu mahallelerinde, yoksul işçi semtlerinde, meydanlarında, daha güzel bir dünya için uğraş verdim. Bu şehrin fabrikalarında, grev çadırlarında, kadın işçilerle sabahladım. Işıklı, zengin, seçkin semtlerinde tebdil ve kaçak yaşadım. İlk sevgilim beni bu şehirde terk etti. Karlı bir gün, limanda, uzaklaşan gemisini boşuna aradım. Törensiz, gelinliksiz, renk renk nikah şekersiz de olsa, bu şehirde evlendim. Oğlumu, mermer sütunlu, asma çardaklı bir bağ evinde değil, bu şehirde doğurdum. Sonunda bu şehre döndüm. Ben bu şehri yüreğim gibi, beynim gibi bilirim şoför kardeşim.
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.