Geceye Meftun yorumladı.
Doğal bir eğilim mi bu ?
Eğer eşiniz ya da partneriniz ;
Kariyer-bilgi ve derinlik olarak yükselirken buna eşlik etmezseniz, yükselen taraf, yukarlarda oksijeni azaldığında nefesini açmak için diline ve zihnine denk birini bulur..
Featured Comment
Konuşmadan bile anlaşılabilmeyi gerektirir bazı birliktelikler. Ve bunun için de çoğu yerde birbirlerine yeterli olmaları gerekir. Gerek eşinin ruh durumunu bilmede yeterli olma, gerek kendi aralarındaki fikir uyumunda yeterlilik.Bana göre en önemlisi fikir ve görüş dengesi. Ben sakinliği severken o gürültüyü severse veya ben ilim almayı arzularken o bunu boş bir şey olarak görürse nasıl bir yürüyelim ki? Bir süre sonra bu her bir taraf için psikolojik şiddete dönüşebilir. Yazıdaki gibi kendine denk yeterli kişi arayışına ihtiyaç duyabilir makul olabilecek çerçevede tabiki( boşanır ayrılır vs.). Ama bu demek değildir ki birbirinizin seviyesinde tam yeterli olun buna kendinizi zorlayın vs. Birlikte öğrenilebilir, dönüşümlü istekler gerçekleştirilebilir veya başka çözüm yollarıyla bu denklikler sağlanabilir. İnsan anladığı ve anlaşıldığı yerde çiçek açar. 🌼 :)
Partnerlerden biri kendini geliştirdikçe, karşı tarafında geliştirmesi gerektirdiğine inanıyorum. Sadece duyguların değil, zihinlerinde uyması, fikirlerin karşılıklı konuşulduğunda pasif kalınmaması gerekiyor. Ortak noktalar azaldıkça, uzaklaşmak anormal değil fazlasıyla normal. Nasıl ki ilk başta partnerinizi seçerken duygu ve düşünce olarak kendinize yakın olanı seçiyorsanız, uyuşmadığınız noktada uzaklaşmakta fazlasıyla normal kabul edilmeli.
Arada ruhsal derinlik bakımından ciddi farklar oluşmuşsa ve buna anlayışsızlık da eşlik etmeye başlamışsa ayrılık kaçınılmaz. Hatta sığ kalan taraf, kaybetme korkusuyla genelde diğerini aşağı çekme çabasına girer ve farkında olmadan ayrılığı fişekler. Bunun ötesinde kariyerin çok ayırıcı olduğunu düşünmüyorum. Kimse aynı anda benzer kariyer basamaklarında olmak zorunda değil. Öyle olsa herkesin herkesten ayrılması lazım gelir. Hayatın maddi bakımdan oldukça inişli çıkışlı olabileceğini kabullenmek bizi sağaltır.
Şahsi görüşüm asıl sorun "bireylerin" gelişip "çiftin" gelişmemesinde. Elbette dediğiniz bir durumda yükselen kişi kendine denk birilerini isteyecektir hayatında ancak bunun suçlusu da tamamen diğer partner değildir iki tarafta fazlasıyla suçlu ve ilişkiden bihaberdir bence. Demek istediğim bir çiftin birlikte aynı saatte kitap okuduğu bir gün dilimi yoksa, vakitleri yettiği ölçüde birlikte kültürel müzeleri, sergileri gezmiyorlarsa, okudukları makalelerden birbirlerine bahsettikleri bir sohbetleri yoksa o ilişki zaten renklerini kaybetmiş, solmuş bir çiçekten ibarettir ki böyle bir ilişki de bitmeye mahkumdur. Ki bu dediklerimi ve nice aktiviteyi yaparlarsa zaten ister istemez iki tarafta sohbette pasif kalmamak için, sırf partnerine olan saygısından dahi olsa kendini geliştirecektir; hiçbir şey yapmıyorsa dahi karşı tarafın anlattıkları doğrultusunda kulak dolgunluğu edinip o kadar konu içinden illaki ilgisini çeken ve onu araştırmaya iten bir konu bulur. O konuyu araştırmasıyla da bilgi edinmenin sonsuz zevkine kavuşan kişi eminim ki geliştikçe gelişecektir. Uzun lafın kısası aşkta birey yoktur. İki kişinin oluşturduğu ayrılmaz bir "birlik" vardır. Sürekli kolaya kaçıp karşı tarafı suçlamak yerine o birliği kendimiz kurmaya uğraşmalıyız.
Bu yorum görüntülenemiyor
Erkekte pek sorun olmuyor bu durum ama kadında olabiliyor. Kadının kendi dengini bulması şart, sevgi mevgi hikaye. Erkek kendini çok geliştirmişse gitsin erkeklerle paylaşsın bunu ille de kadınlarla paylaşmak zorunda değil :) bir erkeğin ben yükseldim sen aşağıda kaldın diye eşini hor görmesinden kötü bir şey yok, adiliktir. Partnerini aldatması içinde bahane değildir bu erkek için. Kadın için aynı şeyi söyleyemem, o katlanamayabilir, ayrılık kaçınılmaz olur.
İnsan doğası gereği sürekli bir gelişme halinde olmalı zaten. Monoton bir zihin zamanla ölür. Partnerler den biri biri geliştikçe diğeri bunu fark eder zaten ve sorun öylece durup seyrettiginde başlıyor zaten. Durumu fark ediyor ama harekete geçip cabalamiyor. Sonrada kurban rolüne giriyor. Tabiki burada ayrılmadan böyle bir yol yanlış ama eni sonu olacak olan bu gibi geliyor bana. Çünkü akşam yemeğinde edilen bir sohbet ya da gündemdeki bir konu hakkında azıcık bir yorum işi taa nerelere götürür böyle bir durumda. Siz bir yorum yaparsınız karşı taraf sanki uzaydan bir kelime getirip önüne koymuşsunuz gibi bakar malesef.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.