Gönderi

Dil kapasitemiz büyük oranda doğuştan gelmekte olup, zekâmızın veya genel öğrenme becerimizin bir yan ürünü değildir. Bu konu bir zamanlar çok ateşli tartışmalara neden olmuştur. İşin aslı, insanlar ne sistemli bir şekilde hataları düzeltildiği, ne dikkatlice dinlediği ne de duyduklarını körü körüne kopyaladıkları için dili öğrenmezler. Aksine, sadece kavrıyormuş gibi görünürler. Asgari girdi kullanarak, son derece zengin bir dilbilgisel konuşma yapısı geliştirirler. Dilbilgisi ile okullarda öğretilen dilbilgisi kurallarından bahsetmiyorum. Anlatmak istediğim, kim kime ne yaptı, ne zaman oldu ya da hangi sıraya göre oldu durumla- rını birbirinden ayıran doğal dil yapılarıdır.
Sayfa 114 - AlfaKitabı okudu
·
102 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.