Gönderi

Götürmez mi! Sesindeki hevesi bastırmak için ne mücadele verdi... Müthiş bir şeydi bu. Ruth’la hep evde görüşmüştü. Ona çıkma teklif etmeyi göze alamamıştı. Hâlâ telefonda ve onunla konuşurken, tamamen alakasız biçimde, onun uğruna ölme arzusu duydu içinde, zihninde kendini kahramanca feda ettiği görümler oluşup dağıldı. Onu öylesine çok, öylesine feci ve öylesine ümitsizce seviyordu. Ruth’un kendisiyle çıkacak olmasının, kendisiyle, Martin Eden’la bir konferans dinlemeye gidecek olmasının verdiği çılgın mutluluk anında kızı o kadar yükseklerde görüyordu ki uğruna ölmekten başka yapacak bir şey gelmiyordu aklına. Ona duyduğu muazzam ve yüce duyguyu ifade edebilmek için en uygun yol buydu. Gerçek aşkı tadan bütün âşıkların hissettiği asil fedakârlık hissi, tam o anda, telefonun başında, yakıp kavuran odla görkemli nurun iç içe geçtiği bir kasırga biçiminde üzerine inmişti; fark etti ki onun uğruna ölme duygusunu iyi yaşaması ve çok sevmesi lazımdı. Henüz yirmi bir yaşındaydı ve daha önce hiç âşık olmamıştı. Ahizeyi yerine koyarken elleri titriyordu, şimdiye dek hep kendine büyük heyecanlar yaşatmış kalbinin bile mecali kalmamıştı. Gözleri melekler gibi parlıyordu; yüzü başkalaşmış, tüm dünyevi süprüntülerden arınmış, saf ve mukaddes bir hal almıştı.
Türkiye İş Bankası Yayınları
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.