Gönderi

Güneşin hiç doğmadığı yerlerin peygamberiydi oysa Yusuf..
Göğsümü paramparça ederek geçerdi zaman; kudurmuş bir hayvanın pençesiyle, zerre kadar acımadan kanatırdı çocuk göğsümü.. Çoktan ölmem gerekiyordu belkide ama birşeyler oldu ve ölmedim.. Bir sebebi vardı muhakkak.. Hiçbir acı sonsuza kadar sürmez derlerdi.. Güneşin doğmadığı yerlerin peygamberiydi oysa Yusuf.. Ya bir kuyuda.. Ya da zindan da.. Gece koynuna alırdı, soğuk matemiyle.. Bazen hayallerimi bazen de düşlerimi üşütürdü, çırılçıplak ayazda.. Hep unutulmuşum sanki soğuk ve karanlık bir yerlerde.. Ne kör sağır kervanlar duymuş kahır dolu, isyanlı sükutumu.. Ne de sevdiceğimin ılık ve ısıtan nefesi öperek soldurduğu öksüz dudaklarımda.. Yaşıyorsam aşktandır.. Ölmüşsem de ecelden.. Adresim de bulunmaz sevdiğimin cebinde.. Bir kaç damla gözyaşı.. Aldırış etmeden dalıyor gözlerim zamanın zemherine.. Ah şu yaşamak dedikleri, ölümün kasvetinde bocalamak.. Sancısı her daim artan bir özlemi, ölümden gayrı ne susturabilirdi? Karşılıksız kalmış sevdalar gibi.. Mahsun öylece, kendi halinde.. Gün olur bozguna uğrardı hayallerim.. Gün olur yalnızlığında bir bayramın.. Âleme kapalı; Allah'a açık.. Ne kadar da dağlamışlar seni yüreğim.. Yâr olmayınca yâd olurmuş benim memleketim.. Benim vatanım..
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.