“Kudüs ve Mescid’i Aksa Haçlıların işgalinde olduğu müddetçe ben nasıl olurda gülebilirim, istediğim gibi rahat yemek yiyebilirim ve hele nasıl gözüme uyku girebilir.” Selahaddin Eyyûbi Kudüs Fatihi Ömrünü İslama adayan, İslam dünyasını birleştiren, yenilmez denilen Haçlıları yenilgiye uğratan, dönemin üst düzey savaşçıları Tapınak Şövalyelerini hiç uğraşmadıkları kadar uğraştıran lider. Öyle bir lider ki ona en büyük saygıyı düşmanları duyuyor ve Şövalye diyorlar kendisine. Öyle bir lider ki şanı daha ölmeden yayılıyor dünya coğrafyasına. İsmi farklı dillere çevriliyor, "Dinine bağlı Sultan," diye anılıyor, Doğu kültürünün dindar ve kararlı sultanı, Filistin Özgürlük Hareketinin öncüsü, Yakıp yıkmak yerine inşa ediyor, bilime, bilim adamlarına büyük önem veriyor. Kuşkusuz bilim adamları da onu büyük saygıyla anıyorlar. Ne der kendisi hakkında

Kadir Mısıroğlu "Allah belanı versin." "Şerefsiz." "Hayvan oğlu hayvan." Ah, sakinim... Kuşkusuz sakinim. "Her karanlığın ardından aydınlık gelir." (s. 44) Eser karikatür biçiminde kaleme alınmış. Tarihte iz bırakan Cengiz Han, Kanuni Sultan Süleyman, Selahaddin Eyyûbi gibi karakterleri bütün yönleriyle; sıkmadan, farklı bir şekilde tanıtmayı amaçlayan bir projenin Selahaddin Eyyûbi bölümü. Oldukça renkli ve çizimleri başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Yalnızca karikatürler ile kalmıyor, eserin sonunda Sultan'ı, hayatını, tarihteki yerini okurla paylaşıyor. Büyük boyutlu, kolay okunabilen bir yapıda. Her yaştan okura hitap ediyor. "Allah yolunda şehit düşmek ölümlerin en güzelidir." (s. 26) Sultan'ın kendisi de ömrünü Allah yolunda, İslam dini yolunda harcıyor. İslam birliğini kurmak, Kudüs'ü almak ve İstanbul'u fethetmek gibi amaçları var. Ömrü yettiğince başarmaya çalışıyor. İnsan daha uzun yaşasaydı son emeli için neler yapardı diye düşünmeden edemiyor. Karikatüre göre biraz karmaşık bulsam da Selahaddin Eyyûbi'yi tanımak isteyenler için okunası bir eser. Ben Tapınak Şövalyeleri ile ilgili bir çalışma yaparken hayli tanıma fırsatı bulmuştum ama tesadüfen bu kitapla karşılaşınca okumak istedim. Zaten nasıl bir durumsa kolum bir kitaba çarpsa bunu işaret bilip başlıyorum. Buna da görev yaptığım kurumda denk geldim. Bir çırpıda biten bir eser oldu. "Sanki bütün hayatımı kuşatmalarla geçirmiş gibiyim," diyerek başlamıştı eser. Başladığı gibi bitireyim.