Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

190 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır."
》Yusuf Atılgan'ın yayımlanan ilk romanı, benim de okuduğum ilk kitabı. Kendisi bu kitabı Camus'dan etkilenerek yazmış. Ardından da Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ı yazmasına da vesile olmuş Aylak Adam. 》Kitabın ana karakteri ismini bilmediğimiz C: Annesini erken yaşta kaybeden, hayatı babasından kalma travmalarla geçen, çocukluğundan itibaren babasına benzemekten korkarken onun bir başka versiyonu haline gelen entelektüel, zengin, sanatsever bir adam. 》Sahip olduğu imkanlara rağmen mutlu değil. Çünkü hayatında eksik olan bir şeyler var. Kitap boyunca C'nin bu konudaki arayışına, varoluşsal sancılarına tanık oluyoruz. Kendisi aradığı şeyi "gerçek sevgi" olarak ifade ediyor. 》Tabuları kabul etmiyor, sürekli dışındakiler ile çatıştığı için kendiyle, kendiyle çatıştığı için dışındakilerle çatışıyor. Çünkü kendi doğrularını var edebileceği bir toplum yok. Doğru olduğuna inandığı neredeyse her şey onu toplumdan daha da uzaklaştırıyor. Topluma ayak uyduramadıkça kendi zihni içinde yaşıyor ve daha da yalnızlaşıyor. Verdiği savaş her ne kadar diğer insanlarla gibi görünse de aslında kendisiyle... 》Evlenip tekdüze yaşanan, üç odalı bir evde, iki çocuğa sahip olunan, ellerinde poşetlerle evine giden bir adam olacağı bir hayat ona korkunç görünüyor. Bu şekilde hem toplumdan, hem toplumun dayattıklarından kaçarak yalnızlığa sığınıyor. 》Bu arayış macerasında yaşadığı iki aşkı görüyoruz. Ayşe ve Güler. İkisinde de umduğunu bulamıyor C. Okudukça ne istediğini bilmiyor diyorsunuz. Taa çocukluğundan gelen o sevilmeme hissi bu şekilde yansımış hayatına. Sevilmediği için sevmeyi bilmiyor. Hayatına giren kadınları saf sevgiyle sevmezken onlardan bunu bekliyor. Bu insan tiplerinden hala çok var. Memnuniyetsiz, küçük şeylerle mutlu olmayı bilmeyen, kan emici tipler. Okurken çok sinirlendim C'ye bu yüzden. 》Herhangi bir hedefi olmadığı için hiçbir şeyle ilgilenmiyor. Ne iş yapıyorsun dediklerinde "aylakım ben" diye cevap vermek kolay geliyor sanırım. Kitap boyunca aradığı bir şey var başlığı altında ordan oraya savruluyor karakterimiz. Aradığı şey bir yaşama amacı, tutunacak bir dal, yaşadığını, hayatta olduğunu ispat eden bir şey, ya da onun deyişiyle gerçek sevgi bilemiyorum. Ama o boşlukta yuvarlanma hissini sonuna kadar hissettirmiş bize yazar. Karakterin bir ismi olmayışı da, yazarın arayış içinde olan herkese sesleniyor olmasından. 》Kitap; Kış, İlkyaz, Yaz, Güz adlarında dört bölümden oluşuyor. İlk 50 sayfayı okumakta çok zorlandım, neredeyse hiçbir şey anlamadım. 50 sayfadan sonra kurgu biraz daha oturdu kafamda. Ama bilinç akışı, iç monolog, diyalog, mektup, günlük, geriye dönüş gibi bir çok tekniğin kullanılması ve bazen yazar kendi ağzından yazarken, bazen anlatımın aniden karakterlerin iç sesine dönmesi kafamı karıştırdı. Çok seveni de olmasına rağmen ben çok keyifle okumadım. 》Sonuç olarak: Her insan, ömrünün her aşamasında hayatı, neden yaşadığını, varoluş sebebini, yaşam amacını sorgulayabilir. Doğru bir hayatımız olması için sorgulanmalıdır da. Ama ne istediğimize karar verip ona göre adımlar atmak, korkularımızın arkasına sığınmadan cesaret gösterebilmek, adımlarımızın arkasında durmak, bazen elimizdekilerin birçok insanın hayali olabileceğini farkedip şükredebilmek gerekiyor. Bize rutin, sıradan, sıkıcı gelen şeyler bazı insanlar için nimet olabilir. Bunun bilincinde olduğumuz, gayemiz yönünde güzel bir hayat dilerim...
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,8bin okunma
··
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.