Acaba bu derdimin dermanı yok mu?
Yahut bu güçlüklere sabretmenin oranı yok mu?
Mum gibi baştan aşağı yanıyorum.
Nedir bu yanmanın hiç sonu yok mu?
Acaba benim ağlayışıma gülen
O düşmanın hiç imanı yok mu?
Yan bakışının oku ciğerimi deldi geçti.
Onun yüreğine saplanmış bir oku yok mu?